

Doğu Akdeniz’de Hidrokarbon Kaynakları ve Uluslararası Hukuka Göre Bölgedeki Kıta Sahanlığı ...
548
faydalı olacaktır. Nitekim bu yönde bazı işaretler de ortaya çıkmaya
başlamıştır.
“Yeni yıla Ortadoğu yepyeni bir güç dengesi ile girdi … Belli ki
Ankara bu stratejik okumayı yapıyor … Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç
da geçtiğimiz hafta bu fitili ateşledi: ‘Mısır ile süratle ilişkilerimizi sağlıklı
bir zeminde götürmemiz gerekir… Bir ülkenin dış politikasını o ülkenin milli
çıkarları belirler. Darbelere karşıyız. Ama Türkiye’nin çıkarları için (Mısır’a
yönelik) yeni adım atmamız gerekebilir.’”
192
Bu politika değişikliği, Doğu
Akdeniz’den çıkarılacak hidrokarbon kaynaklarının dünya piyasası-
na özellikle de AB ülkelerine ulaştırılmasına yönelik alternatif nakil
hattının Türkiye üzerinde geçmesini de temin edecektir. AB’nin de sı-
cak baktığı bu projeyle, bir yandan AB ile olan ilişkiler gelişecek, diğer
yandan da büyük ölçüde Rusya Federasyonu ile İran’a bağımlı olan
Türkiye’nin enerji güvenliğine de katkı sağlanmış olacaktır.
Ortadoğu ve bu bağlamda Doğu Akdeniz’de oluşabilecek yeni or-
tamda, başta hidrokarbon rezervleri olmak üzere diğer kaynakların
paylaşımını da temin edecek kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik
bölge alanının sınırlandırması, ‘hakkaniyete uygun çözüme’ ulaşmak
maksadıyla, uluslararası hukuka uygun olarak ve başta coğrafi faktör-
ler olmak üzere bütün ‘ilgili/özel durumlar’ dikkate alınarak
‘anlaşma’
ile yapılacaktır. Bu da ancak bölge politikasında ulusal çıkarlarımıza
uygun olarak yapılacak değişiklikler sonunda sahildar ülkelerle kuru-
lacak iyi ilişkiler çerçevesinde mümkün olacaktır.
Diğer taraftan yapılan son araştırmalar, özellikle Kıbrıs’ın güne-
yinde var olduğu iddia edilen hidrokarbon rezervlerinin, sanılanın
aksine, kayda değer olmadığını göstermektedir. Buna karşın Kıbrıs’ın
batısında, Türkiye’nin muhtemel münhasır ekonomik bölgesindeki
bulguların önemli rezervlere işaret ettiği belirtilmektedir. Bu nedenle
Türkiye’nin zaman geçirmeden, en azından GKRY-Yunanistan arasın-
da bir sınırlandırma anlaşması yapılmadan, bir münhasır ekonomik
bölge ilan etmesi ve buna paralel olarak maksimalist bir yaklaşımla,
diagonal hatlarla diğer sahildar devletlerle sınırlandırma anlaşmaları
yapılması yönünde girişimler başlatmasının faydalı olacağı düşünül-
mektedir.
192
Verda Özer, “Yeni Yılda Türkiye’nin Tercihi”, Hürriyet, 3 Ocak 2015, s. 17.