

Siber Zorbalık, Türkiye ve ABD Karşılaştırması (ABD v. Drew Dosyası)
378
Siber zorbalığı Türk Ceza Kanunu’ndaki diğer bilişim suçlarından
ayıran özelliklerin başında siber zorbalığı oluşturan eylemin tekrar-
lanan eylem olması çocuklara, gençlere karşı işlenmesidir. Türk Ceza
Kanunu’nda siber zorbalığı ayrı bir suç olarak tanımlamak meydana
gelen neticenin çeşitliliğinden dolayı çokta mümkün gözükmemekte-
dir. Bu hususların bir kısmı yasa değişiklikleri ile çözümlenebilecek-
ken bir kısmının da yüksek mahkeme içtihatları ile çözümlenmesine
ihtiyaç bulunmaktadır.
Sonuç
İnternet ve sosyal medya canlı aynı zamanda sanal bir organiz-
ma olup, insanlığın yaşamış olduğu hayatı, özellikle de dijital yerli-
lerin, sosyal faaliyetlerini, ürettiklerini ve yayınladıklarını bir ayna
gibi devamlı surette kamuoyuna yansıtan bir mekanizmadır. Bunlar
doğası gereği, düzenlenmesi ve denetlenmesi çokta mümkün olmayan
demokratik, aynı zamanda anarşik bir yapısı olan platformlardır. Bu
platformlardaki hızlı değişime uygun yasa yapma çabaları ise insan-
lığa faydadan çok zarar getirecek gibi gözükmektedir. Bu sebeple bu
alanların yasal düzenlemelerle kontrolü yerine daha çok eğitime ve
bilinçli toplum yetiştirmeye ihtiyaç vardır. Buna rağmen hukuk ala-
nındaki çalışmalar tedrici bir şekilde devam ettirilmeli, diğer taraftan
da toplum düzeninin önemli kontrol mekanizmalarından birisi olan
etik kurallar hayata geçirilmeli, yeni medya okuryazalığına gereken
önemin verilmelidir. Kısa vadede de bu durum siber ortamda meyda-
na çıkacak olumsuzluklarla mücadele açısından daha efektif sonuçlar
doğuracaktır.
Siber zorbalık olaylarının sosyal sorumluluk boyutu da hesaba ka-
tılarak daha çok olaylar meydana gelmeden eğitim planları yapılmalı,
toplumsal farkındalık oluşturulmalı, sosyal medya kullanıclarına etik
sorumluluk yüklenmeli, bireysellikten çok toplum menfaatini düşü-
nen nesiller yetiştirme hedeflenmelidir. Genç nesiller yaşayan bir orga-
nizma olan internet teknolojilerinden istifade ederken teknolojiye hük-
meden konumunu muhafaza etmeli, teknolojinin esiri olmamalıdırlar.
Siber dünya zamanla insanlığın yaşamında daha fazla yer işgal
etmekte olup bu dünyada meydana gelen sorunlarla mücadele ancak
evrensel boyutta yapılacak bir işbirliği ile mümkün olacaktır.