Background Image
Previous Page  501 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 501 / 505 Next Page
Page Background

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları

500

heyi ortadan kaldırmak için yeterli güvenceyi sağlayan mahkemenin

kişide güven uyandırmasıdır. Mevcut durumda sadece ikinci yolun

önem arz ettiği şüphesizdir. Üyelerinin kişisel tutumlarından ayrı ola-

rak, kimi haklı nedenlerle tarafsızlığından kuşkuya düşülen bir mah-

keme söz konusu olduğunda, mahkemenin tarafsızlığı sorgulanabilir.

Mahkemenin ortaya koyduğu görünüm, tıpkı bağımsızlık meselesin-

de olduğu gibi, burada da önem taşır. Belirli bir davada tarafsızlığın

varlığı konusunda karar verilirken, mahkemenin tarafsızlığının bu-

lunmadığı konusunda haklı bir nedenin varlığı ifade edildiğinde; ilgili

veya ilgililerin görüşü de dikkate alınır. Kesin bir rol oynamamakla

birlikte, belirleyici unsur ilgili kişinin değerlendirmelerinin objektif

olarak haklı sayılabilir olmasıdır (Gautrin ve diğerleri/Fransa davası,

20 Mayıs 1998, § 58, Recueil des arrets et decisions 1998-III). Bu davada

başvurucu tarafsızlık ve bağımsızlığın birbirinden ayrıldığı kaygısını

ileri sürmüştür, bu yüzden Mahkeme onları birlikte inceleyecektir (İn-

cal/Türkiye davası, 9 Haziran 1998, § 65, Recueil des arrets et decisi-

ons 1998-IV).

104.Mahkeme, Sözleşme’nin m. 6/1 hükmünce öngörülen tarafsızlık

ve bağımsızlık güvencelerine saygı göstermeleri koşuluyla, or-

duya bağlı personeline karşı ceza davalarını askeri mahkemele-

rin karara bağlamasının Sözleşme tarafından yasaklanmadığını

hatırlatmaktadır (Morris/Birleşik Krallık, başvuru no: 38784/97,

§ 59, CEDH 2002-I, Cooper/Birleşik Krallık [GC], başvuru no:

48843/99, § 106, CEDH 2003-XII ve Önen/Türkiye (déc), başvuru

no: 32860/96, 10 Şubat 2004).

105.Mahkeme başvurucunun askeri hizmeti yerine getirmeyi reddet-

mesine karşın (yukarıda 49. paragraf) , kıtasına katıldığı andan

itibaren Türk hukukunda bir asker olarak algılandığını vurgula-

maktadır. O halde başvurucunun durumu, sivil olmasına karşın

askeri bir mahkemede yargılanıp mahkûm edilen Ahmet Ergin’in

durumundan (Ergin(n˚6),

op. cit.

, § 54) farklıdır. Yukarıda söz edi-

len davada, sadece askerlerden oluşmuş bir mahkeme karşısında

askeri hizmetler aleyhine propaganda yapmaktan yargılanan bir

sivilin davanın bir kısmına müdahil olabilecek olan askeriyeye

bağlı yargıçlar önüne çıkmaktan korkmasını anlaşılır bulan Mah-

keme, Sözleşme’nin 6. maddesinin ihlali olduğu kanısına varmıştı.

Aynı şekilde ilgilinin haklı olarak Genel Kurmay Başkanlığı Aske-