Background Image
Previous Page  16 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 16 / 417 Next Page
Page Background

2013-2014 Yargı Yılı Açılış Konuşması

15

yaralanması ağır bir suçtur. Bu suçları işleyenlerin teşvik edilmeleri

veya ödüllendirilmeleri değil, cezalandırılmaları gerekir. Hiçbir siyasi

veya ekonomik menfaat en üstün değer olan insan yaşamından daha de-

ğerli değildir. Sudan’da, Lazkiye’de, Rojava’da, Mısır’ın Adeviyesi’nde

veya Tahrir’inde, Lice’de, Uludere’de, Reyhanlı’da, Akçakale’de,

Ceylanpınar’da, Eskişehir’in, Ankara’nın, İstanbul’un ve Hatay’ın so-

kaklarında, insanların katledilmesinin hiçbir mazereti olamaz.

Demokratik bir devlette, devletin, düşüncenin ve ifadenin önünü

açması, şiddet çağrısı yapmayan düşüncelerin istenilen yerlere ulaş-

tırılabilmesi için toplumsal iletişim kanallarını açık tutması, barışçıl

toplantı ve gösterileri engellememesi esastır. İfade özgürlüğü ve onun

hayata geçirilme yöntemlerinden olan barışçıl toplantı ve gösteriler,

özgür ve demokratik bir toplumun varlığının en önemli kanıtıdır.

Demokrasilerde

“seçim sandığı”

kuşkusuz vazgeçilmezdir. Ancak

demokrasi, sandıktan sandığa oy vermekle sınırlı bir rejim değil, bir

yaşam biçimidir. Demokratik hukuk devletinde, siyasi iktidar, parla-

mentodaki çoğunluğu ne olursa olsun hukuk kurallarıyla bağlı oldu-

ğunu bilir. Hukuk kurallarını uygulayanlar da daima özgürlükçü pen-

cereden bakarlar. Çünkü demokratik hukuk devletinde özgürlükler

esas, özgürlüklerin kısıtlanması ise istisnadır.

Özgürlükler söz konusu olduğunda devlet, kısıtlamak ve yasakla-

mak yerine engelleri kaldırmakla yükümlüdür.

Bu çerçevede, hiç kimse düşüncelerini açıkladığı için idari veya adli

soruşturmalara tabi tutulamaz. Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları

Sözleşmesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre;

devletin güvenlik güçleri barışçıl gösterilere hiçbir şekilde güç kulla-

narak müdahale edemez. Barışçıl gösterilerde

“dağılın”

uyarısı yapıl-

ması, dağılmayan göstericilere güç kullanılmasının mazereti olamaz.

Güç kullanılmasının haklı olduğu yerlerde ise gerekenden fazla gücün

kullanılması, üzerinde güç kullanılan şahıs etkisiz hale getirildikten

sonra da güç kullanarak keyfi ve fiili cezalandırma yoluna gidilmesi

hiç kuşkusuz sorumluluk gerektirir. Sokak aralarında, hatta gündüz

gözüyle şehir meydanlarında eli sopalı veya palalı kişilerin polis me-

murlarının desteğiyle, teşvikiyle veya koruması altında yaptığı katli-

amların ve şiddet eylemlerinin ne kadar ağır bir suç teşkil ettiğini açık-

lamayı gerekli dahi görmüyorum.