Background Image
Previous Page  9 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 9 / 417 Next Page
Page Background

2013-2014 Yargı Yılı Açılış Konuşması

8

Sayın Cumhurbaşkanım,

Avukata mesleğini icra ederken tanınan güvenceler hiçbir şekilde

şahsi ayrıcalıklar değildir. Şöyle ki, uluslararası hukuk metinlerinde,

anayasalarda veya kanunlarda büyük harflerle yazılan haklar, insan-

ların kullanımına sunulmadığı takdirde fazla bir anlam ifade etmez.

Avukatın görevi, bu hakları insanların kullanımına sunmaktır. Şu hal-

de avukat, toplum içinde yaşayan insanı birey yapan meslek mensu-

budur. Avukatın hak ve yetkilerine veya avukatın doğrudan doğruya

yaşamına ya da vücut bütünlüğüne yönelen her saldırı, aslında bireye

yönelmiştir. Öyleyse eğer bir yerde avukat yerde sürükleniyorsa, as-

lında yerde sürüklenen yurttaştır.

Barolar ve onların çatı kuruluşu Türkiye Barolar Birliği, avukatların

örgütlü gücüdür. Nitekim barolara ve Türkiye Barolar Birliği’ne Avu-

katlık Kanunu’nun 76. ve 110. maddeleriyle

“hukukun üstünlüğünü ve

insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak”

görevinin verilmesinin sebebi, avukatın toplum içindeki vazgeçilmez

yeri ve önemidir.

Yönetim modeli ne olursa olsun tarih boyunca her devlet uyuşmaz-

lıkları yargılamakla görevli olan kurumlar tesis etmiş, görevliler ata-

mıştır.

Başka bir anlatımla, ister totaliter veya otoriter ister demokratik ol-

sun bütün devletlerde uyuşmazlıkları çözmek üzere kurulmuş mahke-

meler vardır. Ancak sadece demokratik hukuk devletlerinde etkin ve

yargının kurucu unsuru niteliğini taşıyan bağımsız savunmadan söz

edilebilir.

Demokratik hukuk devletlerinde mahkemelerin görevi adli yollar

kullanmak suretiyle iddianın doğruluğunu araştırmak, doğruyu yan-

lıştan, suçluyu suçsuzdan ayırt etmektir. Adli yoldan kasıt, evrensel-

leşmiş ölçütlere uygun hukuk kurallarıyla belirlenmiş olan yoldur. Bu

noktada karşımıza, adil yargılanma hakkı çıkar. Çağdaş ceza muhake-

mesinin amacı, kişileri lekelemeden, toplumu ezmeden ve sindirme-

den, her bireyin hukuki güvenlik hakkını pekiştirerek, demokratik hak

ve hürriyetlerini kullananları hiçbir korkuya hatta endişeye dahi sevk

etmeyecek şekilde gerçeğe ulaşmaya gayret etmektir.

Şu halde, adli yol ve onun içinde yer alan adil yargılanma hakkı

göz ardı edilip,

“ne pahasına olursa olsun gerçeğe ulaşılacaktır”

diye