Background Image
Previous Page  403 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 403 / 413 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları Işığında Türk Ceza Kanunu’nda Meşru Savunma

402

sinde kabul görmeyeceği açıktır. Bir saldırıdan söz edebilmek için –bu

saldırı aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa- icra hareketleri başlamış

olmalıdır

18

. Bunun yanında savunmanın saldırı ile aynı zamanda ol-

ması gerekmekte ise de gerek yasal tanımındaki “

… gerçekleşmesi veya

tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırı”

koşulu ve gerekse de Yargıtay

uygulaması

19

gerçekleşmesi muhakkak olan saldırılara karşı fiilleri de

meşru savunma kapsamında kabul etmektedir. Saldırı başlamadan

veya saldırı tamamlandıktan sonra yapılan savunma meşru savunma

kapsamında değerlendirilemez. Saldırı başlamadan yapılacak hare-

ketler bizzat saldırı teşkil ederler ve bu saldırılara karşı meşru savun-

ma hakkı doğar

20

.

bb)

Saldırının Haksızlığı

Yasakoyucu meşru savunmayı her türlü saldırıya değil, sadece hak-

sız saldırılara karşı kabul etmiştir. Bu haksızlığı “hukuka aykırı” an-

lamında kullanmak gerekir

21

. Fiilin hukuka aykırı olması yeterli olup,

18

Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 540; “ Olaydan tahminen 10 gün kadar önce maktu-

lün oğlu sanık Hasan ile sanık Yunis’in amcasının oğlu Aziz tartışmaları esnasında

sanık Yunis’in Hasan’ı kolundan tutarak evlerine doğru itelemesi ve birbirlerine

karşılıklı olarak küfretmeleri nedeniyle, olay günü yolda karşılaştıklarında maktul

Feyzullah’ın oğlu olan Hasan’a (Devir şu …..ettiğimi) diyerek oğluna ateş etmesi-

ni söylediği, Hasan’ın da 5-6 metre kadar kaçmış bulunan sanık Yunis’e av tüfeği

ile iki el ateş ettiği, Hasan’ın tüfeğinden çıkan saçmaların H.K’nin duvar köşesine

ve Hüseyin’in duvarına isabet ettiği, sanık Yunis’in isabet almadığını gören maktul

Feyzullah’ın tüfeği oğlu Hasan’ın elinden alarak doldurup Yunis’e tevcihle ateş et-

mek istediği, kapsül yandığından dolayı tüfeğin ateş almadığı, maktülün tüfeği sa-

nığa tevcihle ona ateş etmek istediği anda sanığın tabancasıyla maktule ateş ederek

onu öldürdüğü hükme dayanak alınan delillerle anlaşılmış ve oluş mahkemece de

bu şekilde kabul edilmiş bulunmasına göre, sanık Yunis’in öldürme suçunu nefsine

vaki haksız bir taarruzu filhal defi zaruretinin bais olduğu mecburiyetle ve TCK’nın

49/2. Maddesi çerçevesinde tamamen meşru savunma koşulları altında işlediği-

nin kabulü gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyeti cihetine gidilmesi;” Yarg.1. CD,

E.1982/1948, K.1982/3108, T.16.07.1982,

www.kazanci.com

(Erişim Tarihi:08.05.2013).

19

“sanığın babası, ölen Bahattin … tarafından av tüfeği ile vurulmuş, sanık av tüfeği-

nin sesi üzerine kahvehanenin dışına çıktığında bu durumla karşı karşıya kalmış-

tır. Ölen Bahattin …. elinde av tüfeği bulunmaktadır. Babası henüz vurulmuştur.

Ölenin sanığın babasına yönelik saldırısı henüz bitmediği gibi, taraflar arasında

15 yıl öncesine dayalı husumet nedeniyle bu saldırı yön değiştirerek, pek muhte-

mel biçimde kendisine de yönelebilecek bir durumdadır. Sanığın saldırıya karşı

savunmada bulunmak zorunluluğu doğmuştur. Saldırı nefse yönelik olup, saldı-

rıyla savunma arasında da kabul edilebilir bir orantı mevcuttur. Bu itibarla sanığın

üzerine yüklenen suçu yasal savunma koşulları içerisinde işlediğini ve savunma-

da aşırılığa kaçmadığını kabulde zorunluluk bulunmaktadır.

YCGK, 24.10.1995,

1-263/306, (Hakan, Hakeri, Kasten Öldürme Suçları, 2.Bası, Ankara 2007, s. 47).

20

Mehmet, Şahin, “Yasal (Meşru) Savunma” ,

Türkiye Barolar Birliği Dergisi,

Sayı 75,

Ankara Mart-Nisan 2008, s. 284-332, s. 315.

21

Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 542.