Background Image
Previous Page  442 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 442 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Ahmet İYİMAYA

441

Mahkemesi de

birden fazla incelemesinde, seçim barajını Anayasa-

ya aykırı saymamış, bu doğrultudaki talepleri reddetmiştir.

35

Coşkun

Kırca modeli olarak bilinen

“seçim kanunları, temsilde adalet ve yö-

netimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir” hük-

münün temel norm olarak kurgulanması, bir tasarım kusurudur.

36

2-

Öngörülen seçim barajı,

“serbest-seçim hakkı”

nı ihlal ediyor

olsa idi dahi,

Yüksek Mahkemenin bu konuda ihlal-kararı ürete-

bilmesi, hukuken mümkün olmayacak, “konuda yetkisizlik” çözü-

müne ulaşmak zorunda kalacaktı. 6216 Sayılı Yasanın 45/3 hükmü

açıktır: “Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine

doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mah-

kemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı

işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz”.

Anayasa Mah-

kemesinin kararlarından doğan hak-ihlalleri gibi yasadan doğan

hak-ihlalleri de, bireysel başvuru konusu dışında bırakılmıştır. Yük-

sek Mahkememizin somut-olay eksenindeki uygulaması da bu doğ-

rultudadır (bkz. Bu incelemenin “III/2-e”Bölümü, özellikle dipnot 21

sistemi benimseme yükümlülüğü getirmeyen 1 No.lu Protokol’ün 3. maddesine

aykırı değildir. Diğer yandan, ilgili mevzuatın, bu tür partilerin Mecliste temsil

edilmesini önleme eğilimi göstermesi halinde sorun çıkabilir. Son olarak, AİHS

organları genel olarak, seçim barajlarının esasen ülke içindeki düşünce akımla-

rının yeterince temsili olanlarının ortaya çıkmasını teşvik etme amacı güttüğü-

nü kabul etmektedir (bkz. Silvius Magnago ve Südtiroler Volkspartei, ve Etien-

ne Tete; bkz. Partija “Jaunie Demokrati” ve Partija “Müsu Zeme”). Sonuç olarak

AİHM, sözkonusu müdahalenin, Mecliste aşırı ve zayıflatıcı bölünmeyi önlemeye

ve dolayısıyla hükümet istikrarını kuvvetlendirmeye yönelik meşru bir amacı

olduğu yönündeki Daire kararına katılmaktadır.

Sonuç olarak AİHM, genel olarak %10’luk seçim barajının aşırı yüksek olduğu

kanısındadır. Bu bağlamda, barajın istisnai derecede yüksek seviyesini vurgula-

yan ve aşağı çekilmesini öneren Avrupa Konseyi organları ile mutabıktır ve bu

oranın indirilmesini tavsiye etmektedir. Bu baraj siyasi partileri, seçim sürecinin

şeffaflığına katkıda bulunmayan taktikler izlemeye mecbur bırakmaktadır. An-

cak, mevcut davada, AİHM söz konusu seçimlerin kendine özgü siyasi çerçevesi

ışığında ve pratikteki etkilerini sınırlayan telafiler ve diğer garantilerle birlikte de-

ğerlendirildiğinde, barajın esas olarak başvuranlara 1 No.lu Protokol’ün 3. mad-

desi bağlamında tanınan hakkın esasına zarar verdiği hususunda ikna olmamıştır.

Dolayısıyla, söz konusu madde ihlal edilmemiştir ...”

35

Anayasa Mahkemesi seçim sistemi ve barajları konusundaki yaklaşımı için; bkz.

AMK.13.01.1966 t,26/2-E/K; AMK.3-4-6.05.1968 t.,15/13-E/K; AMK.01.03.1984 t.,

1/2-E/K; AMK.21.11.1995 t.,54/59-E/K; AMK.01.12.1995 t.,56/60-E/K.

36

Prof. Dr Yusuf Şevki Hakyemez, Temsilde Adalet Ve Yönetimde İstikrar İlkele-

ri Açısından Seçim Barajı Ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı. EÜHFD,

C.XI, S.1-2 (2007). Anayasa Yargısı, S.23,Ank.2006 (Oradaki tebliğler). Coşkun Kır-

ca öncülüğünde 1995 değişikliklerinde Anayasamıza giren bu kural, seçim sistem-

leri alanındaki reformları zorlaştırıcı işlev görmektedir.