Previous Page  472 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 472 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Deniz AKÇAY

471

sonuca varmıştır. Ayrca, gerek Rum kayıplar gerek Karpaz Rumları

açısından GKRY’nin taleplerini kabul etmiş olan AİHM’nin tazmina-

tı adeta “götürü” usulle hesaplamış olması da bu izlenimi güçlendir-

mektedir.

Devlet başvurularında tazminat hükmedilip edilemeyeceği tar-

tışması bir yana, IV. GKRY başvurusunu sonuçlandıran tazminat ka-

rarının, gerek AİHS hukuku ve AİHM uygulaması gerek uluslararası

hukuk kurallarının uygulanması bakımından “ klasik “ bir AIHM taz-

minat kararı olarak algılanması mümkün değildir.

AİHM, yargı faaliyetine başladığı 1959 yılından beri ve özellikle

son yirmi yıl içinde Sözleşme’de genellikle birkaç cümle ile tanım-

lanmış olan hak ve özgürlüklerin başvurulara uygulanmasında ge-

liştirdiği kavramlarla taraf devletlerde insan haklarına saygı ilkesini

hem yönetim kadroları hem de sivil toplum düzeyinde güçlendirmiş

olduğu, bu alanda yaygın bir bilinç ve farkındalık kazandırmış oldu-

ğu inkâr edilemez: AİHM içtihatları, etkin soruşturma, pozitif yü-

kümlülükler, hak ve özgürlüklerin teorik biçimde değil, etkinliğe yö-

nelik olarak uygulanması gibi kavramlar ve yorum kuralları, hak ve

özgürlüklerin ihlali iddialarının araştırılması, saptanması ve mağdu-

riyetlerin giderilmesinde tamamen normatif bir değer kazandırmış

bulunmaktadır.

Ancak, temelinde bir uluslararası uyuşmazlığın bulunduğu dev-

let başvurularında bireysel hak, özgürlük ve çıkarların ötesinde top-

lumların statü, çıkar ve siyasal geleceklerinin de sözkonusu olduğu

dikkate alınması gerekeceğinden bireysel hak ve özgürlüklerin korun-

ması ve geliştirilmesine yönelik bir uluslararası yargının ihtiyatlı dav-

ranması; kalıcı bir barış ve düzenin sağlanabilmesi açısından önem

kazanmaktadır. Özellikle, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası barış ve

düzenin korunmasında evrensel düzeyde yetkili bir örgütün belirle-

diği siyasi çözüm parametrelerinin zedelenmemesine özen gösteril-

melidir. AİHM’nin tazminat kararıyla, uluslararası nitelikteki Kıbrıs

sorunu ile bireysel hak ve çıkarların gözetilmesinin değişik boyutlar

oluşturduğunun güçlü ifadelerle vurgulanmış olduğu

Demopoulos

ka-