Previous Page  400 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 400 / 417 Next Page
Page Background

399

TBB Dergisi 2017 (132)

Sibel YILMAZ

G. Iustitium Üzerinden İstisna Halinin Açıklanması

Agamben istisna hali kavramını aydınlatabilmek yani “hukukun

kendi etkisini sürdürdüğü ve olağanüstü halde salt bir güç olarak ha-

reket ettiği bu tür mistik bir öğeyi” açıklamak için Roma hukukun-

daki

iustitium

kurumunu ele alır. İstisna halini paradigmatik olarak

ele almak için, minyatür bir model olarak bu kurumdan yararlanır.

67

Roma’da Senato, Cumhuriyet’i tehlikeye sokan bir durumda, bir

se-

natus consultum ultimum

[son senato kararı] çıkarmaktadır. Bu kararla

konsüllerden, bazı durumlarda

pretor

ve

pleb

tribünlerinden, uç du-

rumlarda ise bütün yurttaşlardan devletin kurtuluşu için gerekli görü-

nen önlemlerin alınması talep edilmektedir. Bu senato kararının teme-

linde

tumultus

(bir dış savaş, ayaklanma ya da iç savaş sonucu ortaya

çıkan acil durum) ilan eden ve genellikle bir

iustitium

çıkarılmasına/

ilan edilmesine yol açan bir karar vardır.

68

Iustitium

, bütün hukuki düzenin durdurulmasına ve askıya alın-

masına yol açmaktadır, bu nedenle Roma’daki diktatörlük kurumun-

dan tamamen farklıdır.

69

Agamben burada adeta parantez açarcasına,

bu durumun modern istisna hali için de geçerli olduğunu; yani istisna

haliyle diktatörlük rejimlerinin karıştırılmaması gerektiğini belirtir.

70

Iustitium

’da “özel olan ile kamusal olanın,

ius civile

ile

imperium

’un

ve uç noktada hukuki olan ile hukuki olmayanın bu paradoksal ör-

tüşmesi, aslında, temel bir sorunu, düşünmenin güçlüğünü ya da

olanaksızlığını ortaya koyar:

Iustitium

sırasında yapılan eylemlerin

doğası sorunu”.

71

Bu sorun esasen somut olarak, mahkûm edilmemiş

bir Roma yurttaşının öldürülmesinin cezalandırılıp cezalandırılmaya-

cağıyla ilgiliydi. Agamben

senatus consultum ultimum

’un hiçbir pozitif

içeriği olmadığını belirttikten sonra (bu kararda “konsüller… sağlasın-

lar” şeklindedir ifade ve bu tamamen bir tavsiyeyi dile getirmektedir)

iustitium

sırasında eylemde bulunan yöneticinin veya sivil yurttaşın,

67

Agamben, İstisna Hali, s. 53.

68

Agamben, İstisna Hali, s. 53.

69

Agamben, İstisna Hali, s. 59.

70

Ne Mussolini ne de Hitler teknik olarak diktatör olarak betimlenebilirler; zira bu

iki yönetici de mevzuata uygun bir şekilde yönetime gelmişlerdir. Ancak bu re-

jimlerde yürürlükte olan yasaların, yasal anayasanın yanına ikinci bir yapı yerleş-

tirmişlerdir. Çoğunlukla resmi yapıya kavuşturulmamış olan bu yapının varlığını

mümkün kılan ise istisna hali olmuştur. Agamben, İstisna Hali, s. 60-61.

71

Agamben, İstisna Hali, s. 61.