Previous Page  89 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 89 / 497 Next Page
Page Background

88

6545 Sayılı Kanun Cinsel Saldırı ve Cinsel Taciz Suçlarına Ne Getirdi? Ne Getirebilirdi?

Bu noktada cinsel suçluların profillerinin birbirinden farklı olduğu

ve kimyasal kastrasyonun ancak cinsel dürtülerini kontrol edemeyen,

aşırı tahrik olan yahut cinsel yönden takıntıları bulunan failler için uy-

gun bir yöntem olduğu unutulmamalıdır.

70

Yönetmelikte de bu husus

dikkate alınmış, tıbbi tedavi tedbiri öncesinde kişinin tedaviye uygun

olup olmadığı hususunda rapor alınacağı

71

düzenlenmiştir.

Söz konusu tedbir ilk kez cinsel suç işleyen kişilere de uygulana-

bilecektir. Öğretide

“önemli olanın suçlunun, cinsel suça yöneliminin ar-

kasında yatan sebebin tespiti olduğu”

ifade edilmiş

, “bu anlamda, örneğin,

hormon seviyelerinde aşırı artışın olumsuz tesiri tespit edilmişse yahut pedo-

filiye ilişkin klinik bir bulgu varsa, ilk defa suç işleyen yetişkin kişilere rıza-

larına dayalı kastrasyon uygulanabileceği”

72

savunulmuştur. Söz konusu

düzenlemede rıza şartının aranmadığı göz önünde bulundurulduğun-

da, mükerrir olmayan faillere kimyasal kastrasyon uygulanmasının da

ciddi sorunlara yol açabileceği görülmektedir.

Konuya ilişkin bir diğer husus, kimyasal kastrasyonun tıp bili-

minin verileri ışığında, sanığın sağlığı için önemli yan etkilerinin ve

ilaç kullanımına son verilmesi halinde geri dönülebilir bir tedbir olup

olmadığının ortaya konulmasıdır. Kimyasal kastrasyonun

“kilo almak,

sperm sayısının azalması, yüksek dozda glikoz yüküne neden olmak, kan şe-

keri sorunları, idrar kesesi düzensizlikleri, yorgunluk, bitkinlik, testislerin

küçülmesi, diyabet, menibus, sıcak ve soğuk basması, flebitis, baş ağrıları,

kusma, kâbus

görme, bacak ağrıları, vücut kıllarının dökülmesi, ciğer-

lerde

emboli, depresyon, beyinle ilgili düzensizlikler, kemik yoğunluğunun

azalması, sara hastalığının varsa artması, astım, kalpte ritim bozukluğu ve

böbreklerde düzensizlik

” gibi yan etkilere sahip olabildiği bilinmekte-

dir.

73

Söz konusu yan etkiler küçümsenecek türden değildir. Bu neden-

70

Yenidünya-Yaşar, s. 182.

71

Yönetmeliğin 7/2. maddesinde yer alan hüküm şu şekildedir:

Cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında, 5275 sayılı Kanun’un 108 inci mad-

desinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinde sayılan tıbbi tedavi yükümlülüğüne

karar verilmeden önce hükümlü, bulunduğu kurum tarafından sağlık kurulu ra-

poru alınmak üzere bünyesinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile üroloji veya

endokrinoji ve metabolizma hastalıkları uzmanı hekimler bulunan Sağlık Bakan-

lığına bağlı hastanelere sevk edilir. Bu raporda kişi hakkında tıbbi tedaviye gerek

olup olmadığı, gerek var ise hangi yöntemin uygulanacağı hususlarının belirtil-

mesi istenir.”

72

Yenidünya-Yaşar, s. 187.

73

Zeycan Güzelsoy, Kimyasal Kastrasyon Uygulamasına Bazı Meslek Gruplarının