Background Image
Previous Page  515 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 515 / 521 Next Page
Page Background

Kitaplar, Dergiler

514

bilincinde olunmalı ve bunun da ötesinde, felsefenin hem bir düşünme

bağlamı hem de bir bilgi bağlamı olarak temelde olduğunun farkına

varılmalı.

İNSAN HAKLARINDA NEREDEYİZ?

2005 yılında kurulan Maltepe Üniversitesi nsan Hakları Araştırma

ve Uygulama Merkezi’yle 2009 yılında kurulan UNESCO Felsefe ve

İnsan Hakları Kürsüsü, insan hakları bağlamında, özellikle felsefi ba­

kış açısıyla yapılan çalışmaları kitaplaştırıyor.

Birleşmiş Milletler’in, Evrensel Bildirge’nin 60. yılında

“Herkes İçin

Onur ve Adalet”

savsözüyle bir kez daha gündemimize taşıdığı insan

hakları kavramı ve bu kavram çerçevesinde anlamlandırılabilecek olan

sorunlar, merkezin 2008 yılındaki çalışmasının ana konularından biri-

ni oluşturdu ve merkez bu vesileyle uluslararası katılımlı bir toplantı

düzenledi. Felsefecilerin, hukukçuların, hukuk felsefecilerinin, siya-

setçilerin katıldığı bu toplantıda altmış yılda insan hakları bakımından

hangi noktaya gelindiği tartışıldı. Durumun pek parlak olmadığı tüm

katılımcıların ortak düşüncesiydi.

İnsan hakları kavramı çoğun, devletle yurttaşlar arasındaki ilişki-

leri çerçeveleyen kavramların ortak paydasında yer alan temel bir kav-

ram/ çerçeve olarak değerlendirilebilir. Elbette bu boyut son derece

önemli. Ancak insan hakları sadece yurttaşın devletle olan ilişkilerinin

eksen kavramı değil; insan hakları kavramı, yurttaşların/ kişilerin/

bireylerin/ insanların aralarındaki ilişkilerin de, insan-toplum, insan-

çevre/ dünya ilişkilerinin ve uluslararası ilişkilerin de temel kavramı/

çerçevesi durumundadır. Bu noktaya gelebilmek için konuya gerçek-

ten de geniş bir görüngeden (perspektiften) bakmak gerekiyor.

Tanınması, korunması ve geliştirilmesi gereken insan hakları-

nın uluslararası boyutta da korunması ve geliştirilmesi için, UNES-

CO İnsan Güvenliği, Demokrasi ve Felsefe Bölümü Başkanı Moufida

Goucha’nın da dediği gibi

“evrensel bir insan hakları kültürü”

yaratmak

gerekmektedir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere yine Goucha’nın üze-

rinde durduğu gibi insanı, soru sormaya, eleştirmeye, sorgulamaya,

karşısındakini dinlemeye, diyalog kurmaya teşvik eden ve (bunların

yollarını öğreten felsefi nitelikli bir eğitime gereksinim vardır. Ancak