Background Image
Previous Page  520 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 520 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Kitaplar, Dergiler

519

Yeni anayasa gereksiniminin her zamankinden daha çok önem

taşıdığı şu günlerde Hukuk Felsefesini Yeniden Düşünmek: Hukuk

Teorileri, İnsan Hakları ve Anayasalar başlıklı kitapta yer alan yazı-

lar son derece zihin açıcıdır. İbrahim Ö. Kaboğlu’nun dediği gibi

“(...)

yeni anayasa gereksinimi açıktır; ancak yenileme güçlüğü daha fazladır. Bu

nedenle, yeni bir anayasa arayışı, zaman, mekân ve içerik bakımından somut­

laştınlmak gerekir”

(s. 37).

Özellikle 11 Eylül’den beri terörizmle savaşım kapsamında insan-

ların

“İnsan hakları mı güvenlik mi?”

ikilemiyle karşı karşıya bırakılma-

sı, yasal düzenlemeleri de belirgin bir biçimde etkilemektedir. Oysa

hukuka bilgiyle, özellikle de felsefe bilgisiyle, hukukun ontolojisi ve

epistemolojisiyle ve etikle bakabilenler, bu ikilemi aşmanın insanca

yollarını göstermektedirler. Bu çerçevede yapılacak yöntemsel çalış-

malarda örneğin, Ece Göztepe, eklektik olmayı önermektedir (s. 55).

Bu bağlamda Hayrettin Ökçesizin çağrısı son derece önemli:

“Hu­

kuka yeniden bir felsefe düşünüldüğü bir dönemdeyiz. Hukuka yeni bir felse­

fe arayışı içindeyiz. Bu gayretin aslında, süregiden felsefenin doğal akışında

kendi mütevazı yerini almak durumunda olduğunu biliyoruz. Nihayet, ken­

disinden bunca uzak düştüğümüzü gördüğümüz bu yerde hukuk felsefesini

yardıma çağırmamız gerektiğini bilgeler bize ısrarla söylüyor”

(s. 57).

Oktay Uygun’un çağımızda insan onuruna yönelik tehditler kar-

şısında insan haklarının ne denli önemli olduğuna ilişkin kapsamlı

belirlemeleri, yirmi birinci yüzyılda hukuk düzenlemesi yapanların

sorumluluklarını yine insanca yerine getirmesi bakımından gerçekten

öğretici, uyarıcı nitelikte.

Hukukun etiğe, Gülriz Uygur’un değişiyle ahlakiliğe dayalı olması

ve bu çerçevede literatürde yer alan çalışmalara da dayanarak konuyu

işlemesi çok önemli. Yeri gelmişken belirtmekte yarar var: Türkçede

özellikle etik bağlamında üretilen felsefi söylemde, etiğin hukuku ön-

celediğine dikkati çeken yazarlar da var. Bu bağlamda bu yazarları da

(ilk akla gelen adlar: İoanna Kuçuradi, Doğan Özlem) dikkate almak

gerekiyor, Gülriz Uygur’un haklı olarak dile getirdiği gibi

“Hukukun

temelindeki değer ve ilke de etik dayanağı oluşturmaktadır”

(s. 109).

Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin anayasa oluşturma ça-

lışmalarının temelleriyle ilgili sunumların da içinde yer aldığı yapıtta