

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisine Etkisi
212
menfaatlerini koruyacak şekilde bir düzenlemenin MÖHUK’un
yetkiye ilişkin hükümlerine eklenmesinin uygun olacağı görüşün-
deyiz. Böyle bir düzenleme yapılana kadar, yabancı bir mahke-
meyi yetkili kılan yetki sözleşmesi ile esas hakkında yetkili Türk
mahkemelerinin yetkisinin ihtiyati tedbirlerle sınırlı olmak üzere
ortadan kaldırılmadığını ve esas hakkında yetkili bir Türk mah-
kemesinin bulunmadığı ancak tedbir konusu mal ve alacakların
Türkiye’de bulunduğu hallerde de ihtiyati tedbir talebiyle sınırlı
olmak üzere uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunu hakkında
ihtiyati tedbir talep edilen malvarlığı olarak anlamak ve HMK md.
9 gereğince Türk mahkemesinin milletlerarası yetkisini kabul et-
mek pratik bir çözüm olabilir. Öte yandan, bu pratik çözüm yeterli
olmayabilir. Zira, ihtiyati tedbiri tamamlayıcı işlemler bakımından
önemli sorunlar ortaya çıkacaktır. HMK md. 397/1 uyarınca, ihti-
yati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep
eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki
hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak durumundadır. Bu
iki haftalık süre, asıl davanın yabancı bir mahkemede açılacak ol-
ması durumunda kısa kalabilir. HMK md. 397/2 uyarınca, ihtiyati
tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın
kesinleşmesine kadar devam eder. Asıl davanın yurtdışında açıl-
ması durumunda, yurtdışındaki dava, davacı lehine veya aleyhi-
ne olarak sona erdiğinde, Türkiye’de ihtiyati tedbir kararını veren
mahkeme açısından yabancı mahkeme kararının bir etkisi olma-
yacaktır. Bu durumda, eğer dava reddedildiyse, aleyhine ihtiyati
tedbir talep edilen davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması için red
kararını tanıtması gerekecektir. Dava kabul edildiyse, davacının
ihtiyati tedbirin devamını sağlamak ve kararın gereğini yerine ge-
tirmek için yine yabancı mahkeme kararının tanınmasını talep et-
mesi gerekecektir. Yabancı mahkeme kararının Türkiye’de tanıma
şartlarını sağlamaması halinde, ihtiyati tedbir kararı kalkmalıdır.
KAYNAKLAR
Ziya Akıncı,
Milletlerarası Usul Hukukunda Yetki Sözleşmesine Dayanan
Yabancı Derdestlik
, Seçkin, Ankara 2002
Jale Akipek/Turgut Akıntürk,
Türk Medeni Hukuku, Kişiler Hukuku
, 4.
Bası, İstanbul 2002