

TBB Dergisi 2013 (104)
Yargıtay Kararları
375
ve istikrarlı uygulama düşüncesi ve uyarma amacıyla kabul edilmiş olup, her
aykırılıkta ve hâkimin takdirine bağlı konularda bu yola başvurulamaz.
İncelenen dosyada, 53 Lira idari para cezasına karşı yapılan başvurunun,
yasal süresi içinde yapıldığından bahisle yerel mahkeme kararının bozulması
istenmektedir. İdari para cezasının nevi ve miktarına göre, hukuki ihlalin ağır-
lığından da söz etmek, açıklanan ölçüler içerisinde mümkün görülmemiştir.
Başvurunun süresinde olup olmadığının hesabında yapılan hatanın,
mahkemece başka bir olayda yapılacağının kabul edilmesi mümkün olmadı-
ğından, uygulamada birliği sağlama amacı da olayda söz konusu değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay
Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 gün ve 2010/33 E., 2010/58 K. sayılı ka-
rarı uyarınca; Kabahatler Kanunu kapsamında verilen kararlara karşı kanun
yararına bozma yoluna gidilemeyeceği cihetle; Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine”
ka-
rar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 21.01.2011 gün ve 205417
sayı ile;
“Uyuşmazlık; idari merciler tarafından verilen idari para cezasına baş-
vuru üzerine adli merciler tarafından verilen kesin nitelikteki kararlara karşı
kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulamayacağına ilişkindir.
Somut olayda; kabahatlinin süresi içinde yaptığı başvuru, hatalı olarak
süre geçtiği gerekçesiyle reddedilmiştir.
İdari para cezasına yönelik başvuru üzerine Sulh Ceza Mahkemesince ve-
rilen karar, miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Bu konularda bir uyuşmazlık
bulunmamaktadır.
Kanun yararına bozma yasa yolunun konusunu, hâkim veya mahkemeler
tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinle-
şen karar ve hükümler oluşturmaktadır. Ancak, istinaf mahkemeleri faaliyete
geçinceye kadar kanun yararına bozmanın konusunu 1412 sayılı CMUK’ya
göre temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümler oluş-
turacaktır.
5271 sayılı CMK’nun 309. maddesinde; ceza mahkemelerinin hangi tür
karar veya hükümleri aleyhine kanun yararına bozma yoluna başvurulabile-
ceği konusunda herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Bu nedenle ceza mah-