Background Image
Previous Page  381 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 381 / 441 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

380

5271 sayılı CYY hükümlerine atıfta bulunulmak suretiyle kabahatler

konusunda, 5237 sayılı TCY ile 5271 sayılı CYY hükümlerinin uygula­

nacağı açıkça belirtilmiştir. Ancak bu hükümlerden hareketle 5326 sa-

yılı Yasanın açıkça atıfta bulunmadığı konularda 5271 ve 5237 sayılı

Yasa hükümlerinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmamalıdır.

5326 sayılı Yasanın 27 ve 29. maddelerinde, yasa yolu olarak “baş-

vuru” ve “itiraz” yöntemi kabul edilmiş, 28. maddede ise, başvurunun

incelenmesi usulü düzenlenmiştir. Kabul edilen bu yasa yollarının ko-

şulları ve sonuçlarına geçmeden önce idari yaptırım kararı verme yetki

ve yöntemi konusunun da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yasanın 22. maddesinde, genel olarak idari yaptırım kararı verme,

23 ve 24. maddelerinde ise Cumhuriyet savcısı ve mahkemenin karar

verme yetkisi düzenlenmiştir.

23. madde uyarınca; Cumhuriyet savcısı;

1- Yasada açıkça belirtilen hallerde,

2- Suç dolayısıyla yaptığı soruşturmada, bir kabahatin işlendiğini

saptaması halinde,

3- Soruşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunu saptaması ha-

linde,

İdari yaptırım kararı verebilecektir.

Ancak 2 numaralı halde, idari yaptırım kararı verebileceği gibi,

durumu ilgili kamu kurum ve kuruluşuna da bildirebilir. 3 numaralı

neden açısından ise, idari yaptırım kararı verebilmesi, daha önce bu

konuda ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından karar verilmemiş

olmasına bağlıdır.

24. madde uyarınca da; Mahkeme, kovuşturma konusu fiilin suç

oluşturmayıp, kabahat oluşturduğunu saptaması halinde idari yaptı-

rım kararı verecektir.

İdari yaptırımlarla ilgili yasa yollarına gelince;

5326 sayılı Yasanın 27. maddesinde başvuru yasa yolu düzenlen-

miş olup;

1- İdari yaptırım kararının, yasada açıkça gösterilen idari kurul,

makam veya kamu görevlileri tarafından verilmesi durumunda ve

yasada aykırı hüküm bulunmaması halinde, bu karar aleyhine onbeş