

TBB Dergisi 2016 (116)
Aydın AKGÜL
35
geçmişine ait her türlü izin silinmesini isteme hakkı şeklinde tanımla-
yabileceğimiz unutulma hakkının, bireyin geçmişi ile geleceğini ser-
bestçe şekillendirme isteğinin doğal bir sonucu olduğunu da belirte-
biliriz.
Bireye hayatında,
“yeni bir sayfa açma”
olanağı veren unutulma
hakkının insan haklarıyla olan ilişkisi değerlendirilecek olursa, kişisel
verilerin korunması hakkıyla iç içe geçen bu hakkın korunmasına yö-
nelik yapılacak düzenlemeler, aslında bireyin özel hayatının gizliliği-
nin korunmasına da hizmet edecektir. Zira unutulma hakkı ile amaç-
lanan, bireyin özel hayatına ilişkin kişisel verilerinin de üçüncü kişiler
tarafından bilinmemesidir.
Diğer taraftan, bireyin unutulma hakkının kabul edilmeme-
si, yeniden gün ışığına çıkan kişisel verileri nedeniyle kamuoyunda
hakkında şüphe ve tereddütlerin doğmasına, bu nedenle onurlu bir
şekilde yaşamını sürdürmesine ve bağımsızlığına müdahale oluştur-
maktadır. Unutulma hakkının tanınması halinde haberleşme ve ifade
özgürlüğünün ihlal edileceğine yönelik endişeler bulunmakla birlikte
unutulma hakkı ile haberleşme ve ifade özgürlüğü arasında adil bir
dengenin kurulması bu endişeleri giderecektir.
Kişisel verilerin korunmasına yönelik yasal düzenleme çalışma-
larının 1960’lı yıllara kadar uzanmasına karşın unutulma hakkına
yönelik yasal düzenleme çalışmaları Avrupa’da 2010’lu yıllarda baş-
lamıştır. Unutulma hakkı üzerindeki hukuki tartışmalar ise Avrupa
Birliği Komisyonu’nun, 95/46/EC sayılı Kişisel Verilerin Korunması
Direktifi’nin yeniden gözden geçirilmesi yönündeki önerisinin ardın-
dan artmış; söz konusu Teklif unutulma hakkının kabul edilmesine
öncülük etmiştir.
Birçok teknolojik olanaklar sağlayan internette, kişisel verilerin
gereksiz ve uzun süre tutulması, başta kişisel verilerinin korunması
hakkı ve özel hayatın gizliliği hakkı olmak üzere unutulma hakkının
da ihlaline yol açmaktadır. 1998 yılında hayata geçirilen Google gibi
arama motorları, dünyanın dört bir yanından gönderilen milyonlarca
sorgulamaya, hızlı biçimde tarama yapmak suretiyle yanıtlar vermek-
tedir. Ancak bu tür arama motorları, bireylerin internette ne zaman ve
neyi aradığını, ne tür sonuçlar elde ettiğini çok iyi bilmekte, bireylere
ait kişisel verileri bir tıklamayla gün yüzüne çıkarmaktadır.