Background Image
Previous Page  303 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 303 / 617 Next Page
Page Background

Sosyal Medya ve Sosyal Medyada Üçüncü Kişilerin Kişilik Haklarının İhlali

302

rında yayınlanması ise TCK. 134/2. maddesi gereği suçtur.

63

Bu suçlar-

daki eylemler ile kişilerin özel hayatının gizliliği ve dolayısıyla kişilik

hakkına saldıra da gerçekleşmiş olmaktadır.

Klavye dinleme sistemleri (keylogger), virüsler, truva atları, şifre

kırma gibi bilişim teknolojileri ile sosyal medya kullanıcılarının he-

saplarına girilmesi ve bu hesaplardaki verilerinin bilgi ve rıza dışı

elde edilmesi mümkündür. Kullanıcının bilgisi ve rızası dışı gerçekle-

şen bu hukuka aykırı eylemler ile kişisel verilerin kaydedilmesi veya

kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırkî kökenlerine, ahlaki

eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal

bağlantılarına ilişkin bilgilerin kişisel veri olarak kaydedilmesi TCK.

135. maddesi gereği kişisel verilerin kaydedilmesi suçudur. Bundan

başka sosyal medya platformlarındaki kişisel verilerin başkasına ve-

rilmesi, sosyal medya platformlarında yayılması, casus yazılımlarla

ele geçirilmesi ise TCK. 136. maddesindeki kişisel verileri verme ve

ele geçirme suçudur. Bu eylemler aynı zamanda özel hukuk anlamın-

da kişinin kişisel verilerinin güvenliği ve dolayısıyla özel hayatının

gizliliğini ihlâl niteliğinde olup kişilik hakkı ihlâlidir. Burada kişinin

rızası ile paylaştığı kimlik bilgileri, fotoğrafları gibi verileri üzerinde

de durmak ve bunların başkalarınca kaydedilmesi, kullanımı ve ya-

yılmasının hukuka uygunluğunu da tartışmak gerekir. Ceza hukuku

anlamında sosyal medya platformlarında rızaya dayalı paylaşılan ki-

şisel verilerin başkalarınca kaydedilmesini hukuka uygun gören ya-

zarlar olduğu gibi,

64

kamuya mal olmuş kişilerin özel hayatın giz alanı

dışında kalan paylaşımları dışındaki sosyal medya platformlarındaki

paylaşımlarında hangi kişisel verinin, kim tarafından, nerede ve nasıl

kullanılacağına dair açık rızanın aranması gerektiğini savunan yazar-

63

Yargıtay, sanıkla mağdurenin MSN yoluyla internette tanışması, sanığın mağdure-

ye kendisini bayan olarak tanıtarak başka bir kadına ait soyunma sahnelerini ken-

disine ait gibi yayınlayarak mağdurenin de soyunmasını ve cinsel bölgelerine do-

kunmasını sağladığı, bu görüntüleri web kamerası ile kaydederek sanığın erkek ol-

duğunu anlayıp sonraki soyunma tekliflerini reddeden mağdureye bu görüntüleri

internette yayacağını söyleyip mağdurenin göğüs ve kalça görüntülerinden oluşan

4 adet resmi kendi oluşturduğu bir blogda yayınladığı ve mağdureye

bak baka-

lım ilk adımı beğendin mi?” şeklinde e-posta göndermesi üzerine sanığın eylemini

özel hayatın gizliliğin ihlâl suçu olarak değerlendirerek yerel mahkemenin beraat

kararını bozmuştur. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 12.06.2012 tarihli 2011/21801 E.

2012/14797 K. sayılı kararı için bkz: UYAP (Erişim Tarih ve Saati: 20.08.2014, 04:23).

64

Ali Karagülmez, Bilişim Suçları ve Soruşturma-Kovuşturma Evreleri, 3. Bası, Seçkin

Yayınevi, Ankara 2011, s. 354.