Previous Page  14 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14 / 705 Next Page
Page Background

13

TBB Dergisi 2018 (134)

Özde DEREBOYLULAR

nin istirdadına veya teslimine ilişkin zilyetlik müzekkeresi; 7. Taşınır

malların istirdadına veya teslimine ilişkin, teslimmüzekkeresi (HMUY

m. 14/1). Bu yöntemleri üç ana başlık altında toplayabiliriz: Birincisi,

parasal nitelikli hükümler veya emirlerdir. İkincisi, parasal nitelikli

olmayan hüküm ve emirler. Üçüncüsü, hem parasal nitelikli hem de

parasal nitelikli olmayan hükümler. Ayrıca öğretide bir görüşe göre,

yasanın 14. maddesinde gösterilmeyen bir icra yöntemi daha vardır.

Bu, emre itaatsizlik nedeniyle tutuklama veya mallara el koymadır.

10

Uygulamada, tebligatta ciddi sıkıntılar yaşanmakta, icranın ön

koşulu olarak verilmekte olan kararlar gecikmekte, nihayetinde ve-

rilen kararlar ise icra edilememektedir. Bu durum halkın, avukatlara

ve yargı sistemine olan güveninin sarsılmasına yol açmaktadır. Öte

yandan gerek mahkemelerin gerekse avukatların, icra ile gereği kadar

alakadar olduklarını söylemek de pek mümkün gözükmemektedir. Bu

durum içtihat kararlarından da anlaşılabilir niteliktedir. Nitekim icra

alanında yol gösterici nitelikte içtihat kararı, nerede ise yok gibidir.

Mahkeme kararlarının pek çoğu, borcu takside bağlama yöntemi

şeklinde icra edilebilmektedir. Ancak bu yöntemin, ne davalıları ne de

davacıları tam olarak tatmin ettiğini söylemek mümkündür. Genellik-

le, hakkını elde edebilmek için uzun uğraşlar veren davacı, borcun çok

düşük aylık taksitlere bağlanması karşısında hayal kırıklığına uğramak-

tadır.

11

Mahkeme kararlarının bu yönde olması ilk bakışta borçluları

memnun eder nitelikte gibi gözükse de, bu doğru değildir. Özellikle,

borç ilişkisinin doğduğu zamanlarda, borçlunun göstermiş olduğu te-

minatın, icra geciktikçe, borcu karşılayamaz duruma geldiği görülmek-

tedir. Kısaca, borçlunun teminatı zaman içinde ortadan kaybolmakta

ve borçlu borcunu ödeyemez duruma gelmektedir.

12

Ayrıca, borçlular

düşük de olsa aylığa bağlanan taksitleri de ödeyememektedirler. İşte

bu sebeplerden ötürüdür ki hukukun bu alanında yargıya olan güven

her geçen gün yara almaktadır. Tüm bunlar ışığında daha en başından

çıkarılabilecek sonuç ise: Kuzey Kıbrıs’ta icra adeta sınıfta kalmıştır.

10

Hasan Sözmener, Medeni Usul I, C. 3, Lefkoşa 2011, s. 1100.

11

Türkiye’deki yerinde hükümlerin aksine KKTC’de her taksidin borcun dörtte bi-

rinden aşağı olmaması gibi bir şart yoktur. Bu durum uygulamada alacaklıları

mağdur etmektedir. Tükiye’deki düzenleme için bkz. Pekcanıtez/ Atalay/ Sun-

gurtekin Özkan/ Özekes, İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2014, s. 247; Kuru, s. 216.

12

Sözmener, s. 952.