Previous Page  402 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 402 / 497 Next Page
Page Background

401

TBB Dergisi 2017 (özel sayı)

Ayşe EDİZ / Şenol ALTAN

üzerinde daha kalıcı ve gözle görülür izler bırakması, toplum önünde

fiziksel şiddeti psikolojik şiddete göre daha ön plana çıkarmaktadır.

Cinsel şiddet, kadının cinsel ritüeldeki rolünün ona zorla ve baskı ile

kendi özgür iradesi dışında kabul ettirilmesi sonucunda ortaya çıkan

şiddettir.

10

Cinsel şiddete maruz kalan kadınlarda yaş sınırı genişliği,

diğer şiddet türlerine maruz kalan kadınların yaş sınırına göre daha

fazladır. Bu da bu şiddet türünü diğerlerine göre medya önünde ön

plana taşımaktadır. Kadına uygulanan şiddet türlerinden sonuncusu

olan ekonomik şiddet ise ekonomik yaptırımlarla kadının yaşamını

devam ettirmesini sağlayacak maddi güçten mahrum bırakılmasıdır.

Bu şiddet türü, kadın üzerinde bir baskı ve denetim aracı olarak kul-

lanıldığı zaman diğer şiddet türlerinin de uygulanmasına zemin ha-

zırlamaktadır.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınların yüz yüze

kaldığı önemli sorunlardan bir tanesi kadınlara yönelik şiddettir.

Uygulanan şiddetin türü ne olursa olsun bu şiddetin önlenmesi

adına Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelerle so-

rumluluk devlete verilmiş olsa da kadınların maruz kaldığı şiddet

oranlarında yıllar içinde bir azalma meydana gelmemiştir. Türk aile

yapısında geleneksel cinsiyete dayalı ayırımcılık özellikle kız çocuk-

larının ve kadınların toplumsal hayata etkin katılamamalarına ve

bunun bir sonucu olarak da birçok açıdan mağduriyet yaşamalarına

yol açmaktadır.

11

Türkiye nüfusunun yarısının kadın olduğu gerçeği

karşısında kadının cinsiyetine dayalı olarak karşılaştığı bu sorunla-

rın belirlenmesi ve giderilmesine ilişkin çalışmalar ise son derece kı-

sıtlıdır. Ülkemizde kadınların karşı karşıya kaldığı her türlü şiddeti

tam bir güven içinde iletebilecekleri bir ortam ve güven varlığının

eksikliği bu tür verilerin sınırlı sayıda toplanmasına ve işlenmesi-

ne neden olmaktadır. Bu nedenle bu tür çalışmalar daha çok 1980’li

yılların sonlarına doğru daha çok kadın kuruluşlarının yerel veya

bölgesel bağlamda yaptığı çalışmaları ile sınırlı kalmıştır. Bu alanda

kurumsal olarak yapılan çalışmalar ise 1990’lı yılları kapsamaktadır.

Türkiye’de bu alanda yapılmış en kapsamlı nicel araştırma Hacette-

10

TBMM Araştırma Komisyonu, Araştırma Komisyonu Raporu, Ankara, 2006

11

Aksu Bora ve İlknur Üstün, Sıcak Aile Ortamı, Demokratikleşme Sürecinde Kadın

ve Erkekler, TESEV Yayınları, İstanbul, 2005, s. 18