Previous Page  399 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 399 / 497 Next Page
Page Background

398

Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Üzerine Bir Alan Araştırması

and public institutions recently pay attention recently, however the

number of academic and numerical studies is very limited conside-

ring the size of the problem.

In this paper, a quantitative research was conducted based on

women who had been exposed to violence for any reason. Within

the scope of the study, the profiles of women who have been sub-

jected to violence have been analyzed, and their expectations for

their protection from violence are examined. The data set employed

in this field study is based on face to face interviews with 200 wo-

men in Central Anatolia, Black Sea, Eastern Anatolia and Marmara

Region who are experienced violence for any reason. The relations-

hip between demographic characteristics such as age, education,

marital status and income level of the women participating in the

study and the violence they experienced at various stages of their

lives are explored.

Keywords:

Violence, Violence Against Women, Types of Violen-

ce Against Women

Giriş

Şiddet, zamana ve sosyal yapıya göre değişen bir kavram olması-

na rağmen, insanlık tarihinin ilk zamanlarından itibaren insanoğlunun

gerek bireysel gerekse toplumsal boyutta karşı karşıya kaldığı önemli

bir insanlık sorunudur. Yarattığı sosyal, psikolojik ekonomik sonuçları

sadece ulusal boyutta değil uluslararası boyutta da kendini hissettir-

diği için son yıllarda en fazla dikkat çeken konulardan biri olmuştur.

1

Şiddet, kavram olarak farklı bakış açılarıyla değerlendirilebilen bir

kavramdır. Bu bakış açılarına göre bir eylem belli bir zamanda ve top-

lumda şiddet olarak kabul edilebilirken, aynı eylem başka bir zaman-

da ve toplumda meşru kabul edilebilir. Bu nedenle şiddetin bir olgu

olarak yaygınlık bulduğu alanlar bu bakış açılarına göre anlam bul-

maktadır. Bunda şiddeti ortaya çıkaran nedenler kadar şiddete meşru-

luk kazandırmaya çalışan kültürel değerler de belirleyici olmaktadır.

Örneğin kitlesel hareketlerde, savaşlarda karşılaşılan kitlelere yönelik

şiddet ile sivil yaşamda bireylere yönelik şiddetin algılanışı değişebil-

mektedir. Çoğu zaman şiddet ya içgüdüsel ve bu nedenle toplumsal-

laşma sürecinde çok az değişen, ya da sadece ve sadece çevre etkenle-

rinden kaynaklanan bir davranış olarak görülür.

2

1

Faruk Kocacık, Toplumbilim, 2. Baskı, Cumhuriyet Üniversitesi Yayını, No: 84,

Sivas, 2000, s. 1

2

Rafael Moses, “Şiddet Nerede Başlıyor?”. Çev. Ayşe Kul. Şiddet. Cogito, Sayı 6.