Previous Page  15 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 15 / 497 Next Page
Page Background

Adil Yargılanma, Özel Hayat ve Aile Hayatına Saygı ile Etkili Başvuru Hakları Arasındaki ...

14

olup olmadığı, ikincisinin ise delil kabul edilebilir olsa dahi yine de te-

amül hukuku gereği veya 1984 tarihli Polis ve Suç Delili Kanunu’nun

(“PACE”) 78’inci bölümünde bahşedilen yetkiler altında, hâkimin tak-

dir yetkisini kullanarak söz konusu delilin dikkate alınmamasına karar

vermesinin mümkün olup olmadığı olduğunu belirtmiştir. İlk konuyla

ilgili olarak, Lordlar Kamarası İngiliz hukukunda mahremiyet hakkı

bulunmadığına ve böyle bir hak olsaydı bile, teamül hukukunun, kişi-

nin mahremiyetini ihlâl eden takip cihazları kullanılarak elde edilen

deliller söz konusu olduğunda uygun olmayan, hatta hukuka aykırı

olan yollarla elde edilen delillerin kabul edilebilir olduğunu emrettiği-

ne hükmetmiştir. Diğer konu ile ilgili olarak, delilin Sözleşme’nin 8’inci

maddesinin ihlâline sebep olacak surette elde edilmiş olduğu olgusu-

nun, hâkimin söz konusu delili PACE’in 78’inci bölümü altında kabul

etme veya reddetme yetkisi ile ilgili olduğuna, ancak bu yetki ile ilgili

bir belirleyiciliği olmadığına hükmedilmiştir. Hâkimin takdir yetki-

sinin, delilin kabul edilmesi durumunda yargılamanın adil olmayan

bir hale gelip gelmeyecek olmasına göre kullanılmış olması gerekir ve

8’inci madde ile koruma altına alınan mahremiyet hakkının ihlâline se-

bep olacak şekilde elde edilen bir materyalin ceza yargılamasında kul-

lanılması, yargılamanın adil olmayacağı anlamına gelmez. Bu gerçekler

ışığında, duruşma hâkimi delilin elde edilmesi ile ilgili şartları bir kena-

ra koymaya, bu şartlar 8’inci maddenin ihlâline sebep olsa dahi yetki-

lidir, ihlâl söz konusu delilin reddedilmesini gerektirmez. Lord Nolan,

Kamara’nın genel mütalaasını verirken aşağıdaki ifadeyi eklemiştir:

“Bu davanın Lordlar Kamarası’na gelişinin tek sebebi takip cihaz-

larının polis tarafından kullanılmasını düzenleyen kanuni bir siste-

min eksikliğidir. Söz konusu sistemin olmaması, özellikle 1989’dan

bu yana söz konusu cihazların Güvenlik Servisi tarafından kullanıl-

masını ve 1985’ten bu yana polisin iletişimi dinlemesini düzenleyen

kanuni çerçeve göz önüne aldığında şaşırtıcı görünmektedir. Başkaca

yorumlar yapmaktan kaçınacağım, zira temyize cevap veren tarafın

danışmanı konuyu içeren bir düzenlemenin Parlamento’nun bir son-

raki oturumunda hükümet tarafından önerileceği hususunda bizi bil-

gilendirmiş bulunuyor.”

15. Başvuran 11 Ağustos 1994’te hapisten salıverilmiştir. Söz konu-

su salıverilme 12 Mayıs 1995’e kadar şartlı olarak devam etmiştir.