Previous Page  545 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 545 / 561 Next Page
Page Background

Uluslararası Hukuk Açısından Sığınma, Göç, Nüfus Mübadelesi Vatansızlık...

544

yanına gelenlere ilişkin olarak yürürlüğe konmuş olan düzenlemeden

kaynaklanmıştır. Anılan yönetmelik: 30 Kasım 1994 tarihli “Türkiye’ye

İltica Eden veya Başka Bir Ülkeye İltica Etmek Üzere Türkiye’den İka-

met İzni Talep Eden Münferit Yabancılar ile Topluca Sığınma Amacıy-

la Sınırlarımıza Gelen Yabancılara ve Olabilecek Nüfus Hareketlerine

Uygulanacak Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”tir

105

.

Sözü edilen kavram karmaşasına neden olan gelişmelerden biri,

günümüzde uluslararası uygulamada kullanılan birçok kavramın

Türkçe karşılıklarının zamanlıca ve bilinçli biçimde yaratılamamış

olmasında aranabilir. Sözkonusu Yönetmelik’te, bir ülkede meydana

gelen (silahlı çatışma gibi insan yapısı, ya da sel, kuraklık, deprem gibi

doğal afetleri gibi) nedenlere bağlı olarak ülkesini terk edip, kaçarak

üçüncü bir devlet ülkesine gidenlerin, kendilerine ‘sığınmacı statüsü’

verebilecek herhangi bir devlet arayan kimselere verilen ad ve sığın-

macı hukukunun yerleşik kavramları karıştırılmıştır. Örneğin kendi-

sine ‘sığınmacı statüsü’ verecek bir devlet bulmaya çalışan kimselere

verilen “sığınma arayan kimse” (

asylum seeker

) teriminin yerleşik bir

karşılığı bulunmamaktadır. Bu kavram için kimi resmi makamlarca,

çoğu kez resmi söylemde olmasa bile günlük sorunları aşmaya yara-

yacak biçimde kullanılan terimler arasında, “ilticacı” sözcüğünün kul-

lanılabildiği görülmekteyse de, Yönetmelik ne bu gibi önerilen terim-

leri kullanmış, ne yeni terminoloji önermiştir.

Karmaşaya bir başka neden de, uluslararası düzlemde farklı an-

lamlar taşıyan kavramların aynı anlama gelir biçimde kullanılmasıdır.

B.M. Sığınmacılar Yüksek Komiserliği’nin uygulamasındaki Antlaşma-

larda kabul edilen biçimde çeşitli baskılar nedeniyle yurdundan kaça-

rak üçüncü bir devletin ülkesinde sığınma arayan ve henüz kabul eden

devletin iç hukuku ve devletler hukuku mevzuatı uyarınca sığınmacı

statüsü kazanmamış bulunan kimseler, özellikle bu kişilerin insan hak-

larının gözetilmesini güvence altına almak amacıyla, sığınmacı (mül-

teci) olarak adlandırılması yahut da örneğin Suriye’deki çatışmalardan

kaçıp henüz hiçbir devletin korumasından yararlanmayanlar için bazen

göçmen, bazen mülteci, bazen sığınmacı denmesi, hem de bu hatanın

bilinçli olarak uluslararası basında yineleniyor olması gibi uygulamala-

105

Metin için bkz. 30.11. 1994 tarih ve 22127 sayılı R.G.