Previous Page  495 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 495 / 497 Next Page
Page Background

494

Feminist Hukuk Teorisinde Metodoloji

sonra kadınların bilimsel faaliyetlerde bulunamayacakları çünkü zih-

nen buna müsait olmadıkları, biyolojik yapılarının daha farklı şeylere,

örneğin besleme ve bakma işlevlerine daha müsait olduğu ileri sürül-

müştür. Uzun yıllar, bilim dünyasında elde edilen sonuçlar kadınların

ikincilleştirilmesinde gerekçe olarak kullanılmıştır. Bilim, iktidarın en

önemli güç araçlarından biri haline gelmiştir. Herhangi bir fikre bilim-

sellik atfedildiği zaman, söz konusu fikir hemen hemen tüm insanlar

için dokunulmaz, eleştirilmez ve mutlaka itaat edilmesi gereken bir

hal almaktadır. Durum böyle olunca, bilimsel bir araştırmanın sonucu

olarak verilen kadınlığa dair, kadına dair bilgiler gerçek kadınlığı, ger-

çek kadını yansıtmasa dahi dokunulmaz olmakta, toplumda bir kabul

oluşturmaktadır ve sonuçta konuşan, erkek bilim insanları, erkek ba-

kış açısı, erkek deneyimleri değil, tarafsız bilim olmaktadır. Oysa eril

bakış açısı, aslında ne istediğini, sonuçta ne elde edeceğini bilmektedir

de, yalnızca gerekçe aramaktadır. Eğer feminist teori, kendi metodunu

bulmaz ve uygulamazsa, eril bilimsel alanda zırhsız kalacaktır. Çün-

kü feminist teoriye cevaplaması için birçok soru sorulmaktadır. Soru

sormak zora dayalı bir mücadeledir. Soru, bir iktidar aracı olarak kul-

lanıldığında, kurbanın etini kesen bir bıçak gibidir. Soran, bulunacak

şeyin ne olduğunu bilmektedir; ama ona fiilen dokunmak ve onu açığa

çıkarmak istemektedir.

52

Bu nedenle, feminist teori, kendisine sistemli,

bilimsel metotlar eşlik ettiğinde ancak doğru cevaplara ulaşabilecektir.

Hukuka uygulanabilmeleri açısından feminist metotlar için her-

hangi bir sorun yoktur. Örneğin, feminist mülakat araştırması, belirli

bir yasal sorunla ilgili olan kadınlarla mülakat yapılmasında kullanıla-

bilir. Böylece, yalnızca belirli bir konunun muhatapları ile yapılan fe-

minist mülakat sonucu önce yasalara sonra mahkeme uygulamalarına

yansıtılacaktır. Boşanma durumunda kadının yaşadığı sorunlar femi-

nist mülakatla incelendiğinde, elde edilen sonuçlar çok daha sağlıklı

olacak ve bu konuda hazırlanan bir yasa adaletin sağlanmasında çok

önemli bir rol oynayacaktır. Resmi kayıtlara geçmeyen tecavüz, dayak,

her türlü kötüye kullanım sözlü tarihle dillendirildiğinde, belki hukuk

için kanıt özelliği taşımayacaktır ama yok da sayılmayacaktır. Kadının

yaşadığı her deneyim, feminist vaka çalışması ile ayrıntılı bir şekilde

incelendiğinde kanunların yerindeliği ve etkililiği inceleme konusu

52

Elias Canetti, Kitle ve İktidar, Ayrıntı Yayınları, Çev. Gülşat Aygen, 2. Basım,

2003, İstanbul, s. 287.