Background Image
Previous Page  264 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 264 / 537 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (101)

Cenk AKİL

263

ri olarak kabul edilir. Maddeye ilişkin Hükümet gerekçesinde adres

kayıt sistemi oluşturulduğu için, ikinci fıkradaki adres belirsizliği

ve ilânen tebligat ihtiyacı ortadan kalktığından eski düzenlemenin

kaldırıldığı, hak sahibinin adresinin bilinmemesi durumunda, adres

kayıt sistemindeki adresin tebligat adresi sayılacağı şeklinde cümle-

nin eklendiği dile getirilmiştir. Eski düzenleme zamanında ise tapu-

da adresi bulunmayan veya mevcut adresine tebligat yapılamayan

ve tebliğ memuru tarafından da yeni adresi tespit edilemeyen hak

sahibine bu Kanun hükümlerine göre ilân suretiyle tebligat yapıla-

cağı; ayrıca tapu idaresi tarafından ilânın bir nüshasının taşınmazın

bulunduğu köy veya mahalle muhtarına, orada mutat olan şekilde

ilân edilmek üzere tevdi edileceği ve bu suretle yapılan sonuncu ilân

tarihinden itibaren onbeş günün dolmasıyla hak sahibine tebligat

yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştı.

Taşınmazların vatandaşlar için taşıdığı ekonomik değer dikkate

alındığında kanımızca hiç olmazsa adres kayıt sisteminde adresi bu-

lunmayan ilgililer bakımından ilân suretiyle tebligat usulünden vaz-

geçilmemesi gerekirdi.

12. TÜZÜK (NİZAMNAME) MADDESİNE İLİŞKİN YAPILAN

DEĞİŞİKLİK

Tebligat Kanunu’nun

“Nizamname yapılması”

başlıklı 60. madde-

si 6099 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değiştirilmiştir. Buna göre,

Tebligat Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar İçişleri,

Maliye ve Ulaştırma bakanlıklarının görüşü alınmak suretiyle, Ada-

let Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Böylelikle,

Tebligat Tüzüğü yerine geçmek üzere bir yönetmelik hazırlanması

öngörülmüştür. Burada Tebligat Tüzüğü’nün değiştirilmesi yahut

yeni bir tüzük çıkarılması yerine tüzükle düzenlenmiş konuların doğ-

rudan yönetmelikle düzenlenecek olması dikkat çekicidir. Tebligat

Kanunu’nda yapılan değişikliklerin bir kısmı kişisel verilerle ve hu-

kuki dinlenilme hakkıyla yakından ilgili ve çok genel kapsamlı oldu-

ğundan öncelikle bir tüzük çıkarılması vatandaşlara daha fazla huku-

ki güvence sağlayabilirdi.

41

41 Karş. Kemal Gözler,

İdare Hukuku

, C. I, 2. B., Bursa 2009, s. 1240.