

TBB Dergisi 2013 (107)
Huriye KUBİLAY / İbrahim Atakan KUBİLAY
275
uyarınca her türlü sigortacılık işleminin denetimi, Sigorta Denetleme
Kurulu’na verilmiştir (SK m. 28). Ayrıca, “İyiniyet”
esası Kanun’da
özel olarak düzenenmiş (SK m.32); sigorta şirketleri ve aracıların, her
çeşit broşür, izahname ve diğer belgeler ile ilan ve reklamlarını, taah-
hütleriyle sigortalıya sağlayacakları hak ve menfaatlerin sınır ve kap-
samı dışında bir anlayışa neden olacak şekilde düzenleyemeyecekleri,
kişi ve kuruluşlara gerçeğe aykırı, yanıltıcı, aldatıcı ve haksız rekabete
yol açan beyanda bulunamayacakları belirtilmiş olup, bu hükme ay-
kırılığın tespiti halinde durumun, Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun uyarınca faaliyet gösteren Reklam Kuruluna bildirilmesi ön-
görülmüştür. Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri, aracılar ve sigor-
ta eksperleri sigortalıların hak ve menfaatlerini tehlikeye sokabilecek
hareketlerden kaçınmak, mevzuat ve işletme planı esaslarına uygun
faaliyette bulunmak, sigortacılığın icaplarına ve iyiniyet kurallarına
uygun hareket etmek zorundadır. Sigorta şirketleri, reasürans şirket-
leri, aracılar ve sigorta eksperlerinin bu kurallara uymalarını sağla-
mak üzere Hazine Müsteşarlığı gerekli her türlü tedbiri almaya yetkili
kılınmıştır. Almanya’da sigorta denetiminin yasal dayanağını teşkil
eden Sigorta Denetim Kanunu (Versicherungsaufsichtsgesetz – VAG)
sigorta denetiminin amacının, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan
borçların karşılanabilmesini sağlamak ( 81 I 5 VAG) ve sigortalının çı-
karlarını güvence altına almak ( 81 I 4 VAG) olarak belirlemektedir.
1
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği,
2
“sigor-
ta suiistimali”
ni;
“haksız kazanç elde etmek amacıyla, önemli bir hususun
gizlenmesi, gerçek dışı bir beyanla sigortacının kasıtlı olarak aldatılmasıdır.”
olarak açıklamakta ve sigorta suiistimalinin; biri, poliçenin düzenlen-
diği aşamada, diğerinin sigorta süresi içinde olmak üzere iki farklı sü-
reçte yaşandığını belirtmektedir. Sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi
vermek, sonrasında bu poliçeden tazminat talebinde bulunmak, poliçe
düzenlendiği aşamada ortaya çıkan kötüniyetli davranış durumudur.
Kasıtlı olarak bir hasar meydana getirmek, teminat dışı kalan bir ha-
1
Manfred Wandt/Hannab Eblers, “Insurance Supervision in Germany”, Prof.Dr.
Hüseyin Ülgen’e Armağan, Birinci Cilt, İstanbul 2007, s.984.
2
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’nin burada verilen
açıklamaları 22 Nisan 2013 tarihli Hürriyet Gazetesi’nden alınmıştır.