

Başkan’dan
11
runması, ÇED raporları ve kentsel dönüşüm gibi sorunlu alanlara dair
idari işlemler ile kararlardan doğan uyuşmazlıklarda, dava ve temyiz
sürelerinin kısalmasına, idarenin bu işlem ve kararlarına ilişkin verilen
yürütmenin durdurulmasına itiraz yolunun kapatılmasına ilişkin hü-
kümler bulunmaktadır. Bu yanlışlıkların kanunlaşmaması için bireyin
en önemli güvencelerinden olan Danıştay’ın ve ilgili herkesin gerekli
hassasiyeti göstermesini bekliyoruz.
Öte yandan idari yargı kararlarına uyulmasında gecikme göste-
rilmesi veya bazen hiç uyulmaması, yurttaşları idari yargının güven-
cesinden fiilen yoksun bırakmaktadır. Hukuk devletinde, idare, mah-
keme kararlarına, bu kararların içeriğinden memnuniyet duymasa da
uymak zorundadır.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Son dönemde yaşadığımız ve geçmişin yasakçı zihniyetini çağrış-
tıran sosyal medyaya yönelik idari veya yargısal engellemeler, Ana-
yasamıza, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve İnternet Ortamında
Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suç-
larla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’a aykırıdır. Üstelik erişimi
top yekûn engellemek teknik olarak da mümkün değildir. Yani atılan
taş, zedelenen itibara değmemiştir.
Bu engellemelere karşı idari yargının yürütmeyi durdurma karar-
larıyla, Anayasa Mahkemesi’nin ihlali tespit edici kararları isabetli ol-
muştur. Söz konusu kararları hepimiz soğukkanlılıkla değerlendirme-
li, eleştirilerimiz varsa bunları da yapıcı bir şekilde ortaya koymalıyız.
Öfkeyle kalkan zararla oturur. Burada zarar, ortak zarardır. Birbirleri-
ne saygı duyarak iletişim kuranlar ise, ortak akla ulaşır.
2011 senesinde Taksim’in 1 Mayıs kutlamalarına açılmasını
mutlulukla karşılamış idik. Hatırlanacak olursa, 2011 ve 2012 se-
nelerinde Taksim’de coşkulu kutlamalar gerçekleşmiş, hiçbir olay
olmamıştı. Bu sene, Anayasa’nın 34. maddesine, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin yerleşik içtihatlarına aykırı olarak getirilen yasak ise,
halkı polisle çatıştırmak isteyen provokatörlere uygun iklimi hazırla-
mış, artık görmek istemediğimiz pek çok üzücü olay yaşanmasına se-