

Başkan’dan
16
zırladığımızı ve yakında hem kamuoyuyla paylaşacağımızı hem de
önerdiğimiz gibi meclis araştırması komisyonu kurulacak olur ise, bu
komisyona da takdim edeceğimizi bilgilerinize sunuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Malumlarınız olduğu üzere Türkiye Barolar Birliği’nin somut öne-
risi de dikkate alınarak Özel Görevli Mahkemeler ve Terörle Mücadele
Mahkemeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kaldırılmıştır. Böylece
son 44 yıldır ilk kez, ülkemiz çift başlı ceza yargısı sisteminden kurtul-
muştur. Başta Zat-ı Aliniz ve siyasi iktidar olmak üzere, ana muhalefet
partisine ve mecliste grubu olan bütün siyasi partilere ve sayın millet-
vekillerine bu önemli adım için teşekkür ediyoruz. Böylece Anayasa
Mahkemesi’nin tutukluluğa ilişkin bireysel başvurularda vermiş oldu-
ğu ihlal kararlarını takiben genel mahkemelerce tutukluluk incelemesi
yapılarak çok sayıda tahliye kararları verilmiş, KCK davası olarak bi-
linen davanın görülmesi genel görevli mahkemeye aktarılmış ve peşi
sıra tahliyeler gelmiştir.
Ancak özel görevli mahkemelerce sebep olunan mağduriyetlerin
giderilmesi için gerekli olan diğer düzenlemeler henüz yapılmamıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2 Temmuz 2012 tarihinde özel görevli
mahkemelerin kaldırılmasına dair kanunu kabul ederken bu mahke-
melerin ellerindeki işlere bakmaya devam etmelerini öngören geçici
2. madde düzenlemesini getirmemiş olsaydı kamuoyunda Balyoz, Er-
genekon, Fenerbahçe davası olarak bilinen pek çok dava genel görev-
li mahkemelerce görülecek idi. Dolayısıyla anti-demokratik olduğu
doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilmiş
olan mahkemelerin bu kabulden sonra hala yargılamaya devam et-
meleri gibi hukukla izahı mümkün olmayan bir durumla ve vicdanen
kabul edilmesi mümkün olmayan hükümlerle karşılaşılmayacaktı.
Öyleyse bu hukuksuzluğun yol açtığı mağduriyeti giderme yüküm-
lülüğü yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevidir. Türkiye Ba-
rolar Birliği söz konusu haksızlığın giderilmesi için 2 Temmuz 2012’yi
milat olarak kabul eden, bu tarihten sonra karar verilip henüz kesin-
leşmemiş olan hükümlerin Yargıtay’ca başka bir inceleme yapılmak-
sızın bozulmasını, kesinleşmiş olanların ise, sırf bu sebeple yeniden
yargılamaya tabi olmasını öngören somut bir çözüm önerisi ortaya
koymuştur. Ancak şu ana kadar bu yönde bir gelişme maalesef sağla-