Background Image
Previous Page  273 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 273 / 421 Next Page
Page Background

Bir Mükellef Hakkı Olarak Mirasın Reddi

272

Abstract:

It may not always lead to positive results that all the

rights, receivables and payables of testator -upon his/her death- au-

tomatically pass to heir in case that the liabilities of testator were

over his/her own assets. In such cases, heir has the right of refusing

the inheritance which is called as “refusal of inheritance” or “disc-

laimer of inheritance”,. In this study, disclaimer of inheritance as a

taxpayer’s right has been analyzed, mainly with the focus on civil

law and tax law, in light of the literature, the constitution and the re-

lated supreme court desicions, The right of disclaimer of inheritance

in civil law has been recognized in two types as “virtual disclaimer”

and “judicial disclaimer”. Disclaimer of inheritance is also recogni-

zed as a taxpayer’s right in tax law..It is a logical choice preferred

by almost all heirs, who are also taxpayer, to refuse an inheritance,

which could make the heirs’ legal and economic situation worse,

and of which tax burden were more than gainings. In the last chap-

ter, we have offerred some recommendations which can be taken

into account in future legal arrangements to be made in the related

articles of laws, since the provisions with regard to the disclaimer of

inheritance is not clear enough in the existing law.

Keywords:

Right of Inheritance, Taxpayer, Taxpayer’s Rights,

Disclaimer of Inheritance, Disclaimer of Heritage, Refusal of Herita-

ge, Refusal of Inheritance

1. Giriş

Bu çalışmada, bir mükellef hakkı olarak mirasın reddi konusu

medeni hukuk ve vergi hukuku çerçevesinde incelenecektir. Bu bağ-

lamda, çalışmada; mirasbırakanın ölümüyle meydana gelen hukuki

süreçlerden; mirasçıların hak ve sorumluluklarından bahsedilecek;

konuyla ilgili kavramlar açıklanacak; kısaca mükellef hakkı kavramı

üzerinde durulacak ve mirasın reddinin neden mükellef hakkı olduğu

ayrıntılı olarak sorumlulukları ile birlikte irdenecektir.

İsviçre ve Türk hukukunda mirasın kanuni ya da atanmış miras-

çılara intikali bakımından benimsenen ilkelerden biri külli halefiyet

ilkesidir. Miras hukukunda geçerli olan külli halefiyet ilkesi gereğin-

ce, yasal ve atanmış mirasçılar mirasbırakanın ölümü üzerine kendi-

liğinden mirasçılık sıfatını kazanmakta ve mirasbırakanın borçların-

dan yalnız tereke ile değil, aynı zamanda kendi malvarlıkları ile de

sorumlu olmaktadırlar. Böylece, özellikle terekenin borçları karşıla-

maya yetmemesi nedeniyle kişisel malvarlığı değerlerine başvurulan

mirasçı için ekonomik bakımdan birtakım sakıncalı sonuçlar ortaya

çıkabilmektedir. Bu husus göz önünde bulundurularak, mirasçıları