

Hukuki Açıdan Sözde Ermeni Soykırım İddiaları
602
Bu yazıda, tarihçilerin, araştırmacıların, dışişleri uzmanlarının
yaptığı incelemeleri, yayınları, raporları, Osmanlı Talimatnameleri’ni,
mahkeme kararlarını gözönünde tutarak, sözde soykırım iddialarını
hukuki açıdan değerlendirmeye çalışacağım.
Türkiye, konuyu tarihsel ve hukuksal boyutu ile ele almakta ve
etkili bir şekilde gerçekleri anlatmak üzere kararlı bir devlet strateji-
si oluşturmakta çok geç kalmıştır. Akademik ve diplomatik alanlarda
Türkiye’nin Ermeni iddialarına karşı verdiği mücadele de maalesef ye-
tersiz kalmıştır.
Ermenistan ve diaspora, 1915’de yaşanan olayları tarihi ve hukuki
alanda tartışmak yerine, bu konuda haklı dayanakları olmadığını bil-
dikleri için tanıtma faaliyetlerini tamamen siyasal alana çekerek sür-
dürmektedirler.
Son olarak, Katolik dünyasının dini lideri Papa Françesko’nun,
Vatikan’da düzenlenen ayinde, tarihi ve hukuki gerçekleri göz ardı
ederek 1915’te yaşanan Ermeni tehcirinin 100. yılında ‘soykırım’ ifade-
sini kullanması siyasi girişimlerden etkilenilmiş bir açıklamadır.
Avrupa Parlamentosu’nun 15 Nisan 2015’de aldığı kararda da 1915
olayları “soykırım” olarak nitelendirilmiş ve Türkiye’ye geçmişiyle
yüzleşmesi ve 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını kabul etmesi
çağrısı yapılmıştır. Aslında bağlayıcı nitelik taşımayan, tutum beyanı
niteliğinde olan bu kararda da görüldüğü gibi, yine tarihi gerçekler ve
hukuki düzenlemeler gözardı edilmiş, konu siyasi zeminde ele alın-
maya devam edilmiştir. Avrupa Parlamentosu’nun bu çağrısını takiben
Avusturya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya olmak üzere 1915 olay-
ları, birçok ülkede siyasi arenada “soykırım” olarak nitelendirilmiştir.
Her yıl olduğu gibi, özellikle bu yıl 100. yılı dolayısiyle 24 Nisan
günü ABD Başkanının “soykırım” sözünü kullanıp kullanmayacağı
Türk Dışişleri tarafından büyük bir dikkatle izlenmiştir. ABD Başka-
nı, 24 Nisan 1915 ile ilgili geleneksel başkanlık bildirisinde ‘soykırım’
terimini kullanmayıp geçmiş senelerde olduğu gibi olayları yine Er-
menice “büyük felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesiyle ta-
nımlamıştır. Ancak, Obama ilk kez bu yıl, ‘vahşet’ sözcüğünün önüne
‘kitlesel’ sıfatını eklemiş ve açıkça “
20’nci yüzyılın ilk kitlesel vahşeti
” de-
miştir. Ayrıca, yine önceki senelerden farklı olarak, Ermenilerin kül-