dergi-121

TBB Dergisi 2015 (121)

Batuhan AKTAŞ

153

Gümrük kapıları dışından ülkeye kaçak eşya sokulması hali ise,

5607 s. KMK’nın 3. maddesinin ilk fıkrasının ikinci cümlesinde suçun

temel haline nazaran nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Yargıtay’ın

bu konuda farklı kanaat taşımasına rağmen; her iki hareket incelendi-

ğinde, ikisinin de temel noktasının eşyayı gümrük işlemine tabi tut-

madan yurda sokulması olduğu görülmektedir. Her iki ihlal açısından

da korunan hukuki değer aynı olmakla birlikte gümrük kapıları dı-

şından yurda eşya sokulmasında suçun işlendiği yer ve suçun haksız-

lık içeriği değişmektedir. Diğer bir deyişle, gümrük kapıları dışından

eşya sokulmasında, kaçağa konu eşyanın gümrük idaresinin kontro-

lünden tamamen kaçırılmak istendiği ve failin yakalanma ihtimalini

azaltarak fiilin daha ağır bir haksızlık içerdiği söylenebilecektir. Bu-

nun sonucunda, gümrük kapıları dışından yurda eşya sokulması ha-

linde kaçağa konu eşyanın gümrük işlemlerine ve gümrük idaresinin

denetimine tabi olmayacağı net bir şekilde ortaya koyan fail açısından

cezanın suçun temel şekline göre belirlenip daha sonra üçte birinden

yarısına kadar artırılacağı düzenlenmiştir.

Genel nitelikli haller ise 5607 s. KMK’nın 4. maddesinde sayılmış-

tır. Suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde veya bir suç işleme kararının

icrası kapsamında üç veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi halle-

rinde cezaların artırılacağı öngörülmüştür. Bunların yanı sıra, kaçağa

konu eşyanın değerinin fahiş olması veya konusunun akaryakıt, tütün

veya tütün ürünleri ile etil alkol, metanol ve alkollü içecekler olması

durumunda cezaların temel şekline nazaran artırılarak hükmedilece-

ği belirtilmiştir.

Özel görünüş şekilleri açısından, söz konusu suç teşebbüse elve-

rişli bir suçtur. Bahsettiğimiz üzere, rejim beyannamesinin tescil edi-

lip onaylanmasına rağmen eşyaların failin elinde olmayan bir sebep-

le ülkeye sokulamaması durumunda, yine gümrük kapıları dışında

ülkeye eşya sokulması halinde failin hudutta vb. bir yerde eylemine

elinde olmayan sebeplerle devam edememesi durumunda teşebbüs-

ten bahsedilecektir. Burada özellik arz eden husus, 5607 sayılı KMK

m. 21 hükmü uyarınca kaçakçılık suçlarının teşebbüste kalmış olsalar

bile tamamlanmış gibi cezalandırılacakları düzenlemesidir. Böyle bir

hükmün yerinde olmadığı ve TCK m. 35’de yer alan genel teşebbüs hü-

kümlerinin uygulanmasının daha yerinde olacağını savunmaktayım.