

TBB Dergisi 2016 (124)
Özden SAV
555
ve Sırp ahalilerle değiş-tokuş edilmek üzere yapılmış antlaşmalardır.
Ancak, önce Balkan Savaşları ardından I. Dünya Savaşı’nın başlaması
dolaysısıyla hiçbir zaman onaylanarak yürürlüğe konamadıkları gö-
rülür. Oysa eğer nüfus hareketlerinin gönüllü olması, hakça sosyal,
psikolojik, ekonomik çözümlere ulaşılması amaçlanabilseydi, Lozan
Antlaşması’yla kabul edilen mübadeleden ders alınabilirdi. Böylece,
daha demokratik, insanca çözümler yaşama geçirilmeye zorlanır ve
belki de XX. Yüzyılın son çeyreğinde eski Yugoslavya, 21. Yüzyılın ba-
şında ise Ortadoğu’da yaşanan silahlı çatışmaların temelinde yatan,
bu ülkelerdeki dinî inanç farklılıklarının güdülmesine ve sömürülme-
sine izin verilmeyebilirdi.
XX. Yüzyıl içinde yaşanan iki dünya savaşı ve beraberindeki nüfus
hareketleri, topyekün bir silahlı çatışma durumunda dahi, sivil halkın
göçe zorlanamayacağı anlayışını öne çıkarmıştır. Bir başka anlatım-
la, belirli bir yerde ikamet edenlerin salt kendi güvenlikleri için dahi
olsun hepbirlikte zorunlu göçe tabi tutulamayacakları genel kuraldır.
Bu kural, böylesi bir zorunlu göç uygulaması “insanlığa karşı suç”
olarak kabul edilmiştir. Andığım bu kural Uuslararası Ceza Divanı
Statüsü’nde (Roma Antlaşması, m7) bulunabilir. Türkiye’nin anılan
Roma Statüsü’ne taraf olmaması, belki bu antlaşmada yer alan kural-
lara tamamen uymaktan kurtarsa bile, uluslararası suç olarak kabul
edilen edimleri yaşama geçirmekten alıkoyar.
Ancak, yürürlükteki kurallar yukarıda gibi olsa dahi, Suriye’deki
savaşı sona erdirmek için bir yandan silahlı saldırı yoluna giderken bir
yandan da barış görüşmelerini yürütüyor Batılılar. Bu çabanın için-
de, A.B.D., Rusya Federasyonu’un yanısıra AB devltleri, Ürdün, Suudi
Arabistan gibi bölge ileri gelenleri de var. Gerçekten bölgemize barış
gelirse, ardından bir nüfus mübadelesi de gelebilir günün birinde.
(E) VATANSIZ kimseler
117
(Haymatlos)
:
Doğup büyüdükleri, alıştıkları, yaşadıkları ülkede yapılan yasal
değişikliklerle, ya da savaşı sona erdiren antlaşmalarla vatansız kalan
kimseler, bir sonraki aşama, sığınmacı olabilecekleri için, vatansızla-
rın durumunu düzenleyen uluslararası antlaşmalar, BM bünyesinde
ilk olarak BM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Vatansızlığın Azaltıl-
117
Bu terim İ. Statelessness, Fr. un apatride karşılığında kullanılmaktadır.