

TBB Dergisi 2016 (124)
Özden SAV
557
sı Ortadoğu’da ve Müslümanların yoğun olduğu dünyanın bu coğraf-
yasında beklenebileceği akla gelmektedir.
Koşut bir başka beklenti yukarıda anlatılan Ortadoğu’daki bonun-
larıuynh belki Yeni Dünya’yı etkile
Dolayısıyla, bugünlerden yukarıda özetlediğim hem silahlı çatış-
maya özgü olan hukuk kurallarını anımsamaya; hem de iç gerginlik-
ler, uluslararası olmayan silahlı çatışma gibi gri dönemlerde uygula-
nan hukuk kuralı bulunup bulunmadığını bir kez daha düşünerek
yeni çözümler aranması gerekecek gibi görünmektedir.
Suriye’de yaşanan iç savaş
123
dolayısıyla, II. Dünya Savaşı’ndan bu
yana en büyük, en kapsamlı sığınma (iltica) sorunu yaşanmaktadır. Bu
yalnızca bölgesel değil, evrensel bir sorundur artık. Suriye’de başlayan
silahlı çatışmanın neden olduğu ve adı daha tam olarak konamayan
göç, iltica hareketi ivedi çözüm gerektiriyor. Ne var ki, Batılılar özellik-
le Ortadoğu’dan kaçanların kolay ulaştığı eski dünya, yani Avrupa dev-
letleri (AB üyesi devletler) daha fazla sayıda sığınmacı ya da göçmeni
kabul etmek ve onlara bugüne kadar tanınan kadar ya da daha geniş
haklar tanımak ek yükü getirecek yeni bir yasal düzenleme düşünmek,
yazmak, kabul etmek niyetinde değilmiş gibi görünmekte. Bunda, özel-
likle bu ülkelerde seçim döneminin çok yakın oluşu, bu ülkelerde fazla
göçmenin ve sığınmacının bulunması etken oluyor. Ayrıca bugüne dek
benimsenen Avrupa standartları vatandaşa tanınan insan haklarının
sığınmacılara da tanınmasını öngörüyor. Bu ise devletlere olduğu gibi
Avrupalılara (birey) da ek yük getirmekte. Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti ise, yıllardır periferinde dolaştığı AB’den tam üyelik değil, ancak
büyük bir lokma koparmakla yetinecekmiş gibi görünüyor.
Bu, şimdilik Uluslararası Sığınmacı Hukuku (51 Sözleşmesi) ku-
rallarına dokunulamayacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla, bundan
sonra izlenebilecek yolları sağlıklı biçimde öngörebilmek için özellik-
le biz hukukçuların, şu fi tarihine (yani eski zamana) ait, bazen de
yalnızca ayrıntıymış gibi görünen tarihsil verilerin farkında olmamız,
biraz bilmemiz gerekiyor.
123
Suriye’deki çatışmaların, “uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışma” olduğu,
2014’te alınan 2139 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla kabul edilmiştir (Secu-
rity Council, Resolution 2139 (2014).)