Previous Page  389 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 389 / 417 Next Page
Page Background

Geri Kabul ve Vize Serbestisi Anlaşması

388

rı ile başlayan süreç güçlü bir göç dalgası hareketi yaratarak Arap ülke-

lerinin bulunduğu coğrafyayı kısa süre içinde etkisi altına almış ve bu

dalganın en son uğradığı ülke ise Suriye olmuştur. Öngörülenin aksi-

ne, bu dalga Suriye’de kısa süre içinde göreceli bir değişim getirmemiş

ve yaklaşık 5 yıldan beri sadece Ortadoğu’yu etkilen bir kriz olmaktan

çıkıp, tüm Avrupa’yı etkilemeye başlayan bir iç savaşa yol açmıştır.

Öylesine bir savaştır ki bu sonuçta, 3 milyona yaklaşan sığınmacı

Türkiye’ye gelmiş ve burada yaşamaya başlamış ve yaklaşık olarak 1

milyon Suriyeli mülteci ise Avrupa ülkelerine akın etmiştir. Bu kadar

yoğun mülteci akını, hem Türkiye açısından, hem de Avrupa ülkeleri

açısından ender görülebilecek bir yoğunlukta olmuş ve olmaya da de-

vam etmektedir. Suriye iç savaşı çok bilinmeyenli ve çok faktörlü bir

denklemdir ve majör ülkelerin soruna yaklaşımı ve beklentileri birbi-

rinden tümüyle farklıdır. Bu ise çözümü veya çözüm olasılığını daha

da zorlaştırmaktadır.

Suriye savaşına bağlı olarak artan mülteci akını artık sadece

Türkiye’yi etkilememekte, doğrudan Avrupa’yı da hem politik, hem de

ekonomik anlamda etkilemeye başlamıştır. Bu etkilenme ve değişim,

sonuç itibariyle, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini de şekillendir-

meye başlamıştır. Özellikle mevcut mülteci akını ve gelebilecek yeni

dalgalar Türkiye açısından ve de AB açısından yeni bir siyasi ve hukuki

sürece neden olacaktır. Düne kadar Türkiye’yi AB’nde istemeyen üye

ülkelerin, mülteci akını nedeniyle, Türkiye’yi adeta yeniden keşfetmiş

olması, bu değişimin en basit yansıması olarak dikkat çekmektedir. Bu

çalışma ile Suriye savaşı, Türkiye ve AB’ne yönelik mülteci akını sü-

recinin tetiklemiş ve etkilemiş olduğu Geri Kabul ve Vize Serbestisi

Anlaşması ağırlıklı olarak hukuki düzlemde ele alınacaktır. Bu yakla-

şımda tespit ve analizler aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut

durum itibariyle nasıl şekilleneceğinin de bir göstergesi olacaktır.

Mülteci Akını ve Suriye İç Savaşı

Arap Baharı

1

sürecinde Suriye’de protestolar Mart 2011’de başla-

1

Arap Baharı olarak adlandırılan 2010 yılında Tunus’ta başlayan ve kısa süre için-

de diğer Arap ülkelerine yayılan protestoların an ekseninde işsizlik, enflasyon,

tek adam yönetimi, temel hak ve özgürlüklerin yetersizliği, özellikle ifade öz-

gürlüğü-, siyasi yozlaşmalar, kötü yaşam koşulları gibi unsurlar yer almaktaydı.

Ağırlıklı ve yaygın olarak, Tunus, Mısır, Libya, Yemen, Suriye, Bahreyn gibi ülke-