

34
Ötanazi Hakkına Dair Genel Bir Değerlendirme
Ayrıca her ne kadar günümüzde ötanazi intihar olarak kabul edil-
mese de, ötanazinin bir intihar çeşidi olduğu görüşü de tarihi ve gün-
cel bir tartışma olarak doktrinde yerini almaktadır. Zaten ötanazi ile
ilgili tartışmaların önemli bir ayağı bu sorundan kaynaklanmaktadır.
Çünkü intihar olayı tarihin hiçbir döneminde toplumun çoğunluğu
tarafından tasvip edilmiş bir durum değildir. Şüphesiz bunda, başta
kutsal kitap indirildiği kabul edilen semavi dinlerin intiharı kesin bir
şekilde yasaklaması ve toplumun kanaat önderleri olarak görülen kişi-
lerin her dönem intihara, yapılmaması gereken bir şey olarak bakma-
sının büyük bir rolü olmuştur.
Toplumların devamlılık kazanıp, tarihi kökleri olan milletler ola-
bilmesi için, kendi insanlarının hayatta kalabilmesi ve yaşamsal faali-
yetlere katılabilmesi gerekir. Bu nedenle, insanlık tarihi boyunca top-
lumsal kurumlar genellikle intihara karşı bir tavır takınmışlardır. İlkel
toplumlarda bir takım geleneksel inanışlar ve adetler yoluyla kendini
gösteren bu tutum, özellikle tek tanrılı dinlerin ortaya çıkması ile iyice
kurumsallaşmıştır. Doğu uygarlıklarında ise genellikle, intihara karşı
daha ılımlı bir tutum süregelmiştir. Hatta intiharı onurlu bir davra-
nış olarak görme eğilimi de bu toplumlarda olmuştur. Bunun en tipik
örneklerinden biri Japon kültürüne ait olan “harakiri”dir. Bu anlayış
Japon samuraylarında onursal bir eksiklik görüldüğünde (efendiye
itaatsizlik, savaşta yenilgi vs.) baş gösteren bir hadisedir ve günümüze
kadar etkisini sürdüren bir anlayıştır. Burada dikkat çeken bir husus
da; insanın kendini öldürmesi olarak “intihar”ın, eski toplumlarda,
toplumun kendisi ona dokunmadan, ölüme zorlaması olarak ortaya
çıkmış olabileceğini düşündürmesidir. “Ölümümden kimse sorumlu
değildir” anlayışının genelliği bu açıdan çok dikkat çekicidir. Baktı-
ğımızda Japon harakirisi, bireysel bir intihar olduğu kadar, toplum
karşısında sorumlu konuma düşen bir kişinin kendini onurlu bir ceza-
landırma biçimi olarak da görülmektedir. Japon kültüründe, insanın
doğal akıştan farklı bir şekilde de ölüme gidebileceğini içselleştirilmiş-
tir. Yöntemsel olarak da bıçakla, kan dökerek ölme, daha onurlu bir
yöntem kabul edilmiştir.
2
Tarihin belli evrelerinde, farklı bölgelerde bu konuya bakış fark-
lılık göstermiştir. İntihar, geçmişte bazı toplumlarda benimsenmiş ve
2
Ahmet Turla/Çağlar Özkanlı,
Adli Bilimler Dergisi
, 5 (3): 35-39, 2006