

39
TBB Dergisi 2017 (131)
Murat GÜVEN
geride bırakılanlara dair bir düşünce bulunmamaktadır. Genel ola-
rak intihar isteklilerinin davranışlarında ölmek düşüncesinin yanında
daha iyi şartlarda yaşamak konusunda da bir kararsızlık bulunduğu-
nu, yüksek bir yerden atlamadan önce beklenme eylemine bağlayan
psikoloji bilimi, intihar nedenlerini de kısaca şöyle özetlemektedir:
Hastalık, ruhsal bozukluk, aile geçimsizliği, duygusal ilişki veya is-
tediği ile evlenememe, öğrenim başarısızlığı, ticari başarısızlık, iflas,
parasızlık, işsizlik, ailenin dağılması, boşanma, yakın ölümleri, cinsel
saldırıya maruz kalma, cinsel istismar, göç etme ve hayatı tam olarak
anlamlandıramamaktır. İntihar nedenlerinin belirlenmesinde yapılan
tasnif bunlardan ibaret olmayıp, intiharın biyolojik, coğrafi, felsefi ve
sosyolojik nedenleri olduğu da ileri sürülmektedir.
10
İntihar olgusu ile ilgili açıklamalarımızdan sonra asıl konumuz
olan “ötanazi”nin tarihsel sürecini, toplumsal ve kişisel etkilerini, hu-
kuksal ve sosyolojik yansımalarını değerlendirmeye başlayalım.
Ötanazi (Euthanasia) özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından son-
ra gelişen tıbbi vakıalarla beraber tıbbı ilgilendirdiği kadar hukuksal
açıdan da düzenlenmesi gerektiği düşünülmüş bir kavramdır. Her iki
bilimin de bakış açıları farklılık arz ettiği için ayrı platformda tartışıl-
maları da doğaldır. Ötanaziye her ne kadar farklı tanımlamalar yapıl-
sa da genel olarak kabul edilen tanımı: ölüm durumunun kaçınılmaz
olduğu ve tıp biliminin verilerine göre iyileştirilmesi olanağı olmayan
veya dayanılmaz acılar içerisinde olan kişinin tıbbi yollarla öldürülme-
si veya tıbbi yardımın kesilerek kişiyi ölüme terk etme durumudur.
11
Kelime köküne inecek olursak; “eu”, güzel, iyi anlamında olup,
“thanatos” ise ölüm anlamına gelmektedir. Yani ötanazi kavramı iyi
ölüm, güzel ölüm manasındadır.
12
Tarihte ilk kez Francis Bacon ta-
rafından 17. asırda kullanıldığı kesin olarak bilinmekte olsa da “öta-
nazi” sözcüğünü ilk kullananın Romalı tarihçi Suetonius’un olduğu
bazı çevrelerce kabul edilmektedir.
13
Zaten böyle bir bulgu olmasa bile
kavramsal açısının ötesinde ötanaziyi 17. yüzyıla indirgemek tarihsel
10
www.psikiyatrist.org,2003 ( Aktaran: Ahmet Taşkın, 2005:147; E.T. 6.8.2012)
11
Kudret Güven, Kişilik hakları ve Ötanazi, Nobel Yay., Ankara, 2000
12
Bedi N. Şehsuvaroğlu, Tıbbi Deontoloji, İstanbul, 1986
13
Ömür Elçioğlu/Tarık Gündüz/Nedime Köşgeroğlı, Tıp,Hukuk ve Etik açısından
Eutanasia, Tıbbi Etik, 1994