

başkan’dan
Değerli Meslektaşlarım,
Adli yılın açılışı tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren bir konudur.
Mesele; adli tatilin bitip, mahkemelerin çalışmaya başlaması gibi bir
tarihin anılması değildir. Mesele, bu ülkede yaşayan herkesin, yargı
güvencesinde olması gerektiğinin açıklanması ve yargının gerçek so-
runlarının konuşulmasıdır.
Savcı soruşturur ve suçlar. Hakim yargılar. Avukat ise savunur.
Yani birbirine eşit olan bu üçlü yapı içerisinde vatandaşın temsilcisi,
avukattır.
Adli yıl açılış törenine, Türkiye Barolar Birliği’nin keyfi bir şekilde
konuşmacı olarak davet edilmemesi, aslında vatandaşın susturulmak
istenmesidir. 105 bin avukatın ve tüm barolarımızın temsilcisi olan
Türkiye Barolar Birliği, 80 milyon vatandaşımız adına doğruları söy-
lemeye devam edecektir. Türkiye Barolar Birliği hiçbir zaman susma-
mıştır ve susmayacaktır.
Türkiye’nin en büyük sorunu keyfiliktir.
Eğitimde keyfilik vardır; dış politikada keyfilik vardır; memur
alımında keyfilik vardır; devlet ihalelerinde keyfilik vardır; toplumsal
yaşamın her alanında keyfilik hüküm sürmeye başlamıştır. Bunun da
sebebi, yargıda keyfiliktir.
Avukatların görevlerini icra ederken, maruz kaldıkları keyfi mua-
meleler, vatandaşların adalete erişimini neredeyse imkansız kılar bo-
yutlara ulaşmıştır.
Haklı haksız, suçlu suçsuz kavramları tamamen birbirine karış-
mıştır. Çünkü tüm yargı, siyasi iktidara bağımlı ve bu sebeple de taraf-
lı hale getirilmiştir.
Avukatı, hakimi, savcısı ve adli personeliyle, tüm yargı mensupla-
rı doğru yapsa bile artık yaptığının doğruluğuna kimseyi ikna edemez
duruma düşürülmüştür. Bu sebeple toplumu ilgilendiren her soruş-
turma ve her dava bizi parçalara ayırmaktadır.