Background Image
Previous Page  148 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 148 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (97)

Şebnem NEBİOĞLU ÖNER

147

rumunda kalmak suretiyle, o ana kadar mevcut olan müşterek hayat

tarzının önemli ölçüde değişmesinin sakıncalarından sağ kalan eşin

korunmasının gerekliliğini nazara alan Türk Medeni Kanunu 240.

madde ile edinilmiş mallara katılma rejiminde, 255. madde ile pay-

laşmalı mal ayrılığı rejiminde, TMK 279. madde ile mal ortaklığı re-

jiminde, sağ kalan eşin tasfiye sonucunda doğan hakkına mahsuben

aile konutu üzerinde mülkiyet, intifa veya oturma hakkı talep edebil-

mesini, 652. maddesinde ise sağ kalan eşin yine aile konutu üzerinde

mirasçılık sıfatına bağlı bir yasal, ayni talep hakkı bulunduğu hususu-

nu düzenlemiştir. Ayrıca evliliğin boşanma veya iptalle sonuçlanması

halinde aile konutunun akıbeti, paylaşmalı mal ayrılığı rejimine özgü

olarak TMK 254. maddede düzenleme altına almıştır. Böylece, özel-

likle eşinin ölümüyle desteğini kaybeden eş de korunmuş ve evlilik

birliğinin dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğü, evliliğin son bul-

masının ötesine taşınmaya çalışılmıştır.

Aile konutundan bahsedebilmek için öncelikle bir ailenin varlığı,

buna ek olarak ailenin resmi bir evlilik birliği şeklinde kurulmuş olması

ve resmi evlilik birliği ile bir araya gelmiş olan bu ailenin birlikte yaşadığı

konut adı verilen bir mekânın bulunması gerekmektedir. Hayatın olağan

akışına göre normal olan, her ailenin tek bir yaşam merkezi olmasıdır.

Her ne kadar Kanun’da aile konutu kavramına sayı olarak bir sınırlama

getirilmemişse de, işin mahiyetinden ve Kanun’un koruma amacından,

aile konutunun tek bir konut olabileceği sonucu çıkmaktadır.

Aile konutuna ilişkin yapılan düzenlemelerde, aile konutuna iliş-

kin ortak bir dilin benimsenmemiş olması, bu maddelerin uygulama

alanının kapsamı noktasında farklı yorumlara neden olmaktadır. Sa-

dece tek konutu kapsamadığı yönünde görüşler bulunmakla beraber,

yine de, TMK 194. maddenin kenar başlığında olduğu gibi madde

metninde de

“aile konutu”

ifadesinin yer almış olması, bu madde açı-

sından tartışmaları asgariye indirmektedir. Ancak, örneğin edinilmiş

mallara katılma rejiminin tasfiyesinde aile konutunun sağ kalan eşe

özgülenmesine ilişkin TMK 240. maddenin kenar başlığında,

“aile ko-

nutu”

ifadesinin yer almasına rağmen, madde metininde

“birlikte yaşa-

dıkları konut”

ibaresinin kullanılmış olduğu görülmektedir. Bu nedenle

TMK 240. madde de dâhil olmak üzere, aile konutuna ilişkin düzenle-

meler içeren hükümlerde ortak bir dilin benimsenmesi uygulamadaki

tereddütlerin ortadan kaldırılmasına hizmet edecektir.