

12
O aşamada ortaya konulan görüş ve düşüncelerin yeni sürece
uyarlanması için pek çok girişimde bulunulmuş ve sonunda cinsiyet
rolü üzerinde sürdürülen araştırmalar giderek umulanın üzerinde
bir yaygınlık ve etki kazanmıştır. Bu cümleden olarak feminizmi sa-
vunanlar arasında
ataerkilliğin evrenselliğini
,
psikanalizin işlevselliğini
,
kapitalizmin etkisini
,
Marksist kuramın yol göstericiliğini
,
erkeklerin uy-
guladığı cinsel şiddeti öne çıkaran ve
bütün bunları tartışan birbirine ra-
kip yeni kuramlar, farklı düşünce okulları ortaya çıkmıştır. Biyolojik
olanın toplumsal olandan çok daha fazla gerçek olduğunu öne süren
varsayımlar, medya, okul gibi kurumlar tarafından yaratılan cinsiyet
rollerinin yapay ve bunların içlerinin boş olduğuna ilişkin argümanlar
ileri sürülmüş, bütün bu konular hem akademik ve hem de entelektüel
düzeyde tartışılmıştır. Ama daha sonra bu cinsiyet rollerinin içinin hiç
de boş olmadığı, cinsiyete dayalı klişelerin, tarz ve biçim değiştirerek
de olsa bizimle birlikte varlıklarını sürdürdükleri anlaşılmıştır.
Sevgili Meslektaşlarım,
Hindistan Kadınlar Birliği
’nin, ölümü üzerine yayınladığı bildiride,
“
Kadın haklarının insanlık tarihi boyunca gelmiş en büyük savunucuların-
dan
” birisi olarak kabul ve ilan ettiği
Büyük Atatürk
, 1923 yılının Ocak
ayında, Cumhuriyetin ilanından dokuz ay önce İzmir’de yaptığı ko-
nuşmada diyor ki: “…
Bir toplum, cinslerinden yalnız birinin yüzyılımızın
getirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur…
Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların nedeni kadınlarımıza karşı
ihmal ve kusurun sonucudur… Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken
öteki uzvu atalette olursa, o toplum felce uğramış demektir.
”
Büyük Atatürk’ün bu sözleri ifade ettiği 1923 yılından bugüne ka-
dar geçen 89 yıl içerisinde Türkiye olarak biz neredeyiz? Kadın üzerine,
feminizm üzerine yapılan tartışmaların neresindeyiz? Kadınlarımızın
sorunları, hakları, insan hakları konusunda ne yaptık, ne yapacağız,
daha neler yapmamız gerekir? İşte! Bu konular ve sorular için bu plat-
formu yarattık, dergimizin bu sayısını kadınlarımıza özgüledik.