

281
Beden sağlığının bozulması, mağdurun fiilden kaynaklanan bir
hastalığa maruz kalması demektir. Örneğin, nitelikli cinsel saldırı so-
nucu mağdur AIDS, hepatit, verem, frengi gibi hastalıklara yakalan-
mışsa bu ağırlaştırıcı sebebin uygulanması gerekir. Hastalığın teda-
visinin mümkün olup olmadığının bir önemi yoktur. Mağdurun fiil
sonucunda bedensel bir hastalığa yakalanmış olması yeterlidir.
Eylemin gerçekleştirildiği yerin bulaşıcı hastalığı bulunan bir kişi-
ye ait olması nedeniyle mağdurun verem vs. gibi bir hastalığa yakalan-
mış olması durumunda da bu ağırlaştırıcı sebep uygulanabilir.
765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda fiilin mağdurun
mayubiyeti
so-
nucunu doğurmuş olması ağırlatıcı sebep olarak gösterilmişti.
Mayubi-
yet
ayıp, ayıplanmış anlamına gelmektedir; bir uzvun fizyolojik işlevi
etkilenmeksizin estetik, güzellik ve şeklinin bozulmasıdır. Ne gibi hal-
lerin
mayubiyet
sayılacağı Kanun’da gösterilmemekle birlikte, Yargıtay
kararlarında
kızlık zarının yırtılması
mayubiyet sayılarak cezanın ağır-
laştırılması gerektiğine işaret edilmekteydi. Bu uygulama, kızlık niteli-
ğinin şeref ve haysiyet sembolü olduğu, evlenebilme şansını etkilediği
şeklindeki toplumsal değer yargıları dolayısıyla haklı görülmekteydi.
Mayubiyet
kavramına 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer veril-
memiştir. Ancak, bizatihi kızlık zarının yırtılması değilse de kızlığın
bozulmasının beden veya ruh sağlığının bozulmasına yol açtığı haller-
de bu ağırlaştırıcı nedenin uygulanacağı kuşkusuzdur.
2. Mağdurun Bitkisel Hayata Girmesi veya Ölmesi
Fail istemediği halde mağdurun cinsel saldırı dolayısıyla bitki-
sel hayata girmesi veya ölmesi halinde ceza ağırlaşacaktır (TCK m.
102/6). Failin netice bakımından taksir derecesinde kusurunun bulun-
ması gerekir. Ölüm neticesi ile cinsel saldırı arasında nedensellik bağı
bulunmalıdır.
Ölüm sonucunun yaralama eyleminden hemen sonra meydana gel-
mesi gerekmez. Ölüm sonucu bir süre sonra meydana gelse de arada
nedensellik ilişkisi kurulabilmesi hükmün uygulanması için yeterlidir.
Fail bu ağır neticeleri istememiş, ancak yapılan hareketin mağdu-