

276
konusunda geri alınmaz bir irade beyanında bulunmuş sayılması uy-
gulamayı etkilemekteydi. Evli kadının vücut bütünlüğü yokmuş gibi
davranılmaktaydı. Başka ülkelerde çoktan değişmiş olan bu anlayışın
bizde de değişmesi için evlilik içi ırza geçmenin suç olması gereki-
yordu. Bu nedenle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda evlilik içi ırza
geçmenin açıkca suç olarak düzenlenmesi isabetlidir. Kuşkusuz, bu
suç çoğunlukla gizli kalacak, şikayet konusu yapılmayacaktır. Ancak,
Yasa’da bu suça yer verilmesi en azından bu tür davranışların toplum-
ca onaylanmadığının sembolik de olsa bir ifadesini teşkil edecek ve
potansiyel suçlular açısından caydırıcı olabilecektir.
2. Hukuka Aykırılık Unsuru
Hukuken geçerli bir rızanın varlığı halinde ortada bir saldırı bu-
lunmayacağından eylem hukuka uygun olacak, suç teşkil etmeyecek-
tir.
Ancak rıza sadece cinsel davranışı değil, aynı zamanda cinsel dav-
ranışın gerçekleşme biçimini de kapsamalıdır. Sözgelimi, rızanın be-
densel temasa yönelik olup da vücuda organ sokmayı kapsamadığı
hallerde vücuda organ sokulması bu suçu oluşturacak; mağdurun rı-
zasından söz edilemeyecektir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bir kararına göre, mağdur
bakımından onur kırıcı olan ya da ağır bedensel zarar doğurma riskini
taşıyan cinsel davranışlara gösterilen rızanın geçerliliği yoktur (
AHİM-
19. 02. 1997, Laskey Jaggard ve Brown/Birleşik Krallık).
Rıza bulunması halinde suç oluşmayacağından, uygulamada en
çok üzerinde durulan konulardan biri rızanın var olup olmadığıdır.
Mağdurların genellikle önce rızalarının bulunmadığını söyleyip son-
ra çeşitli nedenlerle beyanlarını değiştirmeleri, suça dair sair delillerin
elde edilmesinin güçlüğü, mahkemelerin karar vermelerini zorlaştır-
maktadır
(YCGK, 07. 10. 2008-5-161/212, O. Yaşar/H. T. Gökcan/M. Ar-
tuç, Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu III, Ankara 2010, 3269).
3. Manevi Unsur
Cinsel saldırı suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Ancak, bulunması
gereken kastın çeşiti konusunda öğretide üç farklı görüş vardır: 1) Bu