Background Image
Previous Page  448 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 448 / 521 Next Page
Page Background

447

Erkekler hem aile düzeyinde hem de toplum düzeyinde karar ve-

rici olarak görülmektedirler.

Toplumların kalkınmasında bireylerin statülerinin yüksek olması

önem arz etmektedir. Kadınların toplum içindeki yeri zaman içinde

farklılıklar göstermiştir. Üretim sektöründe kadının yer almasının art-

tırılması kadının özgürleşmesi, kadına yapılan ayrımcılığın azaltılma-

sı, kalkınmada kadının yerini yükseltmeye çalışmıştır. 1970 yıllarında

toplumsal cinsiyet ve kalkınma ortaya çıkan bir yaklaşım olmuştur. Bu

yaklaşımla kadının yaşamı ve üretim içinde yeri yeniden ele alınmış,

toplumsal cinsiyet etnik yapı ve kalkınma ilişkisinin kadın hayatın-

daki yerinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Dünya ekonomisindeki

değişiklikler ve hayat şartlarının ağırlaşması kadının iş yaşamına katı-

lımını gerekli hale getirmiştir.

Ülkenin toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamadaki başarısını ölçer-

ken 3 temel noktaya dikkat etmek gerekir.

• Kadın ve erkeğin yaşama süreleri

• Yetişkin kadın ve erkek okur –yazarlık oranları

• Kadın ve erkeklerin okullaşma oranları

Toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirme endeksini aşağıdaki du-

rum belirlemektedir.;

• Parlamentodaki kadın oranı

• Karar mekanizmalarındaki kadın oranı

• Mesleki ve teknik işlerde çalışan kadın oranı

Toplumsal cinsiyetle statü arasında ilişki tartışılırken göstergeler-

de yer alan öğrenim durumu, gelir getiren bir işte çalışma ve siyasi

yaşama katılım önemlidir. Kız çocuklarının eğitime ulaşmasındaki

zorluklar günümüze kadar devam etmektedir. Türkiye’de 2000 yılın-

da yetişkin okur – yazarlık oranı erkelerde % 95, 7, kadınlarda % 81, 1

‘dir. Bu durum ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı olma-

yan bir eğitim politikası uygulandığını göstermektedir.

Kadınlar meslek yaşamlarında erkek rakipleriyle yarışmalarının

yanı sıra kadın rollerini de aksatmamaya çalışmaktadırlar. Kadınların