Background Image
Previous Page  444 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 444 / 521 Next Page
Page Background

443

zamanda mülkün sahibi olmasının koşulunu doğurmuştur ve kadın

üzerinde ekonomik güç elde etmesini sağlamıştır. Elde edilen bu eko-

nomik güç kişisel mülkiyetle birlikte babalığa dayalı hukuku getir-

miştir (babalık soyu, miras hakkı gibi). Besin artışı nüfusta patlamaya,

yerleşik düzene geçmeye yol açar. Kabileler yerine köyler, kasabalar,

şehirler kurulur. Sosyal sınıflar doğar, üretim çekişmeleri başlar ve

tabi savaşlar. Mal paylaşımını önlemek malı artırmak için ve üretici

olarak kadınlar aile içinde tutulur, sahiplenilir. Bu kadınların eve ka-

panmasının başlamasıdır. Kadınları cinsel ve ailenin hizmetçisi- üreti-

cisi rollerine indirgenen yaşamı böylece başlayacaktır.

10

Doğada hiçbir haksızlık eşitsizlik yoktur, en önemli doğal yasa

olan akıl, herkesin birbirinin hayatına, özgürlüğüne ve malına saygılı

olmayı emreder. İnsan aklı ile doğanın yasalarına uyduğunda hiçbir

zaman gerçekleşmeyecek haksızlıklar, insanların kendi topluluk yasa-

larını yazılı veya teamülü olarak, doğa yasalarının akıl süzgecinden

geçirmeden oluşturmaları ile kadınların sırtına haksızlıklardan oluşan

bir kaya yüklenmiştir. Yüzyıllardır süregelen tüm hak arama müca-

delelerine rağmen de tepeye çıkarılmaya çalışıldıkça geri yuvarlanan

kaya misali en temel insan hakları konusunda dahi elde edilemeyen

hakları neticesi savaşımları bitememektedir.

27 Ekim 1922 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk Bursa’da yaptığı

konuşmasının bir yerinde: “Hiçbir mantıki kanıta dayanmaksızın bir-

takım geleneklere ve inançlara bağlı kalmakta ısrar eden milletlerin

gelişmesi çok güç olur ve belki de hiç gerçekleşmez. Gelişim yolunda

bağları koparamayan ve engelleri aşamayan uluslar akla uygun düşen

ve gereksemelere ayak uydurabilen bir zihniyetle hayata bakamazlar.

Bunlar engin hayat felsefelerine sahip başka milletlerin egemenliği al-

tına girip onların tutsağı olmaktan kurtulamazlar” sözleri ile bireysel

ve toplumsal tutsaklığa son vermenin tek yolunun bilim ve akıl oldu-

ğunu vurgulamıştır.

Prometheus ilk insanı çamuru gözyaşlarıyla karıştırarak yarattı.

Buna aslanın gücünü, tavusun kibrini, tilkinin kurnazlığını, tavşanın

ürkekliğini kattı. Fakat insan çıplaktı, kendisini koruyacak hiç bir şeye

sahip değildi. Doğduğu günden itibaren acıları, üzüntüleri, ve bitmek

10

Tanilli Server, Ne Olursa olsun Savaşıyorlar, Alkım Yayınevi 1. Baskı 2006