

Yargıtay Kararları
426
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 14.03.2011 gün ve 173875 sayı ile;
“İtiraza konu uyuşmazlık; sanığın eyleminin yağma suçunu mu, yoksa
hırsızlık suçunu mu oluşturduğuna ilişkindir.
Yağma; malın zilyedinin ya da üçüncü bir şahsın, cebir ve tehdit kullanı-
larak bir malı teslime ya da malın alınmasına karşı direnmemeye zorlanması-
dır. Aynı ortak unsurlara sahip hırsızlık ve yağma suçlarını birbirinden ayıran
ek unsur, malın alınması sırasında cebir veya tehdit kullanılmasıdır. Bu cebir
veya tehdit, malın zilyedini ya da üçüncü bir kişiyi malın teslimine zorlamak
veya malın alınmasına karşı gösterdiği direnci kırmak ya da direnç göstermesi-
ni engellemek amacıyla yapılmalıdır. Mağdurda yaratılan zorlama etkisi ciddi,
önemli ve almaya karşı beklenen ya da gösterilen mukavemeti kırmaya da uy-
gun olmalıdır. Mağdurun elinde veya üstünde taşıdığı bir eşyanın, mağdurun
direnmesine fırsat kalmadan, ani bir hareketle çekilip alınması durumunda,
yağma suçunun cebir unsurundan söz edilemez. Başka bir anlatımla yağma
suçunun oluşumu için, mağdurun direnç göstermesi, bu direncin kırılması
amacıyla cebir uygulanması, ya da en baştan mağdurun direnebileceği öngö-
rülerek direnmesini engellemek amacıyla zor kullanılması şarttır.
Somut olaya bakıldığında; suç tarihinde, saat 19.20 sıralarında, yolda
yürümekte olan yakınanın önüne çıkan sanık, ani bir hareketle yakınanın boy-
nundaki kolyeyi sert bir şekilde çekip kopararak kaçmıştır. Yakınan 13.10.2009
tarihli ilk ifadesinde, sanığın elini boğazına attığını, kolyesini sert bir şekilde
çekerek kopartıp kaçtığını ifade etmektedir. Mahkeme huzurdaki 12.01.2010
tarihli ifadesinde ise sanığın bir elini boğazına attığını, diğer eliyle kolyesini
sert bir şekilde çekip kopararak aldığını söylemektedir.
Sanık ister yakınanın ilk ifadesinde olduğu gibi tek eliyle kolyeyi çekip
almış olsun, isterse ikinci ifadesinde dile getirdiği biçimde tek elini boğazına
götürüp diğer eliyle kolyeyi çekip almış olsun, her iki durumda da amacı ya-
kınanın direncini kırmaya değil, malı çekip almaya yöneliktir. Olay ani bir
şekilde gerçekleşmiş, yakınan direnmeye fırsat dahi bulamamıştır.
Dosyada bulunan raporlara göre, yakınanın boynunun sol tarafından
bulunan kızarıklık ve ekimozun kolyenin çekilip alınması sırasında oluştuğu
açıktır. Yakınanın direndiğine, sanığın bu direnci kırmak amacıyla cebir uy-
gulandığına ilişkin hiçbir iddia ve delil de bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında, eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabu-
lü gerektiği gözetilmeden, yağma suçundan hüküm kurulması isabetsizdir”
görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının