342 / 465
TBB Dergisi 2012 (103)
Hüseyin BİLGİN
341
22.12.2005 tarih ve 5435 sayılı Yasayla değiştirilmiş olan bu mad-
de metni
“idarî yargı adayları için; hukuk fakültesinden mezun olmak veya
yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye’de hukuk fakülteleri program-
larına göre eksik kalan derslerden sınava girip başarı belgesi almış bulunmak,
hukuk fakültesinden mezun olanlar dışından alınacak adaylar bakımından,her
dönemde alınacak aday sayısının yüzde yirmisini geçmemek üzere ihtiyaç ora-
nında, hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal
bilgiler, idarî bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az dört yıllık yüksek
öğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurum-
larından mezun olmak,”
şeklinde idi.
Maddenin gerekçesinde hakim ve savcı sayısının artırılması ve ek-
sikliğin daha kısa sürede giderilmesi amacıyla idari yargı adaylığına,
hukuk fakültesinden mezun olanlar dışından alınacak adayların alın-
ması yolu açılmak olarak ifade edilmiştir
23
.
Kanaatimizce, 2005 yılında yapılan değişiklik yerinde olmakla bir-
likte son değişiklikler birlikte 2005 yılından öncesine dönülmesi yerin-
de olmamıştı. Zira, bu şekilde sınırlamanın ortadan kaldırılması ha-
linde, alınan hakimlerin çok büyük bir kısmı hukuk fakültesi dışında
olabilmekteydi. Bu tasarı metni yasalaşmamış ve 6352 sayılı Kanunda
yer almamıştır.
VI- Bölge İdare Mahkemelerinin İş Yükü ve İçtihat Birliği Sorunu
Bölge idare mahkemeleri, dosyaları inceleme, gerektiğinde ara ka-
rarı yapma ve son kararı verme özellikleri nedeniyle istinaf mahkeme-
lerine; aldıkları kararların kesin olması nedeniyle de temyiz mahkeme-
si olan Danıştay’a benzemektedir.
Bölge idare mahkemeleri, bölgelerin coğrafi ve iş durumlarına
göre, İçişleri, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığın-
ca kurulur ve yargı çevresi belirlenir (2576 SK m.2/b-1) .
23
650 sayılı KHK ile 4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanununa aşağıdaki ge-
çici madde eklenmiştir.”Geçiçi Madde 11 - Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süreyle Bakanlığın teklifi ve Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulunun kararı ile bir yıllık staj süresini tamamlayan adlî
ve idarî yargı hâkim ve savcı adayları, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
mesleğe kabul edilmeleri hâlinde, hâkimlik ve savcılık mesleğine atanabilirler...”
bu yolla Hakim ve savcı açığının bir an evvel giderilmesi istenilmiştir. Ülkemizde
mevcut hakim ve savcı sayısı kadar daha hakim ve savcı alınması halinde ancak
hakim ve savcı acığının bir nebze giderilebileceği ise bir gerçektir.