

Ceza Hukukunda Bir Amaçsal Yorum Örneği: Hırsızlık Suçunun Gece Vakti İşlenmesi
108
I- SORUN ORTAYA KONULMASI
765 sayılı TCK’nın 492. maddesinin 1. fıkrasında hırsızlık suçunun
geceleyin bir bina veya eklentisinde işlenmesi nitelikli hal olarak ta-
nımlanmışken; 5237 sayılı TCK’da bu nitelikli hal, 143. maddede
“Hır-
sızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek ceza üçte birine kadar
arttırılır.”
şeklinde bağımsız olarak düzenlenmiştir. Buna göre “gece
vakti”, bina içerinde işlenmesi durumuyla sınırlı olmaksızın, hırsızlık
suçunun gerek temel şeklini ve gerekse diğer nitelikli şekillerini kapsa-
yan genel bir artırım sebebi olarak hükme bağlanmıştır. Hemen ifade
edelim ki, 765 sayılı TCK’da olduğu gibi, kapalı mekânlarda gece vakti
işlenen hırsızlık suçunu nitelikli hal olarak düzenleyen Alman Ceza
Kanunu StGB § 243’te, 1969 yılında yapılan değişiklikle birlikte gece
vakti hırsızlık suçu nitelikli hal olmaktan çıkarılmıştır
1
.
Gece vakti, güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğ-
masından bir saat öncesine kadar olan devam eden zaman dilimi ola-
rak tanımlanmıştır (TCK m.6/1-e). O halde, hırsızlık suçunun ister
temel şekli isterse nitelikli hali gerçekleştirilmiş olsun, suçun işlendi-
ği zaman dilimi TCK m.6/1-e kapsamına giriyorsa, verilecek cezanın
TCK m.143’ün lafzı gereği otomatik olarak üçte biri oranında arttırıl-
ması gerekecektir. Bu durumda, ortaya birbiriyle bağlantılı iki temel
sorun çıkmaktadır: Birincisi, toplumsal yaşamdaki olayların değişken-
liği ve çeşitliliği karşısında, hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesinin
somut olayın özelikleri dikkate alınmaksızın genel bir ağırlaştırıcı se-
bep haline getirilmesi, düzenlemenin amacıyla ne derecede örtüşmek-
tedir? İkincisi, TCK m.61 çerçevesinde temel cezayı belirlerken suçun
işlendiği zaman ve yer dikkate alınabilecekken, ayrıca TCK m.143’e
ihtiyaç bulunmakta mıdır?
II- SORUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ
Ceza, toplumda korunmaya değer görülen hukuki değerlerin ih-
lali durumunda devletin gösterdiği tepki olarak karşımıza çıkmakta-
dır. Dolayısıyla ceza hukukunun amacı, toplumsal yaşam bakımından
1
Tarihçe için bkz. Mitsch, Wolfgang, Strafrecht Besonderer Teil 2, 2. Auflage, Berlin,
2003, s. 99.