Background Image
Previous Page  233 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 233 / 533 Next Page
Page Background

Türk Hukuk Sisteminde Kabul Edilen Erteleme Kurumları Üzerine İnceleme

232

düşmesi için kasıtlı işlenen suçun deneme süresi içerisinde işlenmesi

yeterli olup, ayrıca deneme süresi içerisinde kesinleşmesi aranmaya-

caktır. Ayrıca 647 sayılı İnfaz Kanunundan farklı olarak, ertelemenin

düştüğü hallerde cezanın tamamen infaz şartı getirilmemiş, cezanın

tamamen veya kısmen infaz edilmesi hususunda hakime takdir yetkisi

tanınmıştır. Fakat hakimin bu takdir yetkisini kullanırken, yani ceza-

nın kısmen mi, tamamen mi infaz edileceğine karar verilirken hangi

ölçütlere göre hareket edeceği maddede gösterilmemiştir.

189

Yukarıda, yabancı mahkemelerden verilen hükümlerin erteleme-

ye engel olduğunu belirtilmişti. Burada ortaya çıkan sorun ise, erte-

leme sonrasında yurt dışında bir suç işlendiği takdirde, bu suçtan

dolayı ertelemenin düşüp düşmeyeceğidir. Öğretide kabul edilen

husus, bu suçtan dolayı yurt dışındaki mahkumiyetin ertelemeyi dü-

şürmeyeceği, ertelemenin düşmesi için bu suçun Türkiye’de kovuş-

turularak Türkiye’de bir mahkumiyet kararının verilmesinin gerekli

olduğudur.

190

Ertelemenin düşmesine dair kararı son mahkumiyet hükmünü

veren mahkeme verir. Ancak esasen ertelemenin düşmesinden kay-

naklanan netice kendiliğinden meydana gelir ve bu mahkemenin ka-

rarı sadece bir beyan niteliğindedir.

191

Ancak uygulamada ertelemenin

düşmesine ve cezanın infazına erteleme kararı veren mahkeme hük-

metmektedir.

192

Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise, deneme süreler içinde

işlenen taksirli suçların erteleme kararına etkisinin bulunmamasıdır.

Dolayısıyla deneme süresi içerisinde işlenen taksirli suç, önceki mah-

kumiyet nedeniyle verilen erteleme kararını düşürmediği gibi, şayet

süresi iki yılı geçmiyorsa yeni işlenen taksir suçtan dolayı verilen ha-

pis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

189

Cezanın ertelenmesi kararının düşmesi için mahkumiyet kararının verilmesinin

yeterli olmadığı, bunun yanında hükmün kesinleşmesinin de beklenmesi yani,

verilen mahkumiyetin ‘kesin yargı’ halini alması gerektiği belirtilmiştir. Töngür s.

148

190

Demirbaş s. 656

191

Hakeri s. 487, Centel/Zafer/Çakmut s. 639

192

8. CD 26.01.2010, 1564-656 ‘sanığın, ertelenmiş cezasının infazına ilk hükmü veren

mahkemece karar verilmesinin gözetilmemesi’