

Yargıtay Kararları Işığında Türk Ceza Kanunu’nda Meşru Savunma
404
Yasa başlaması muhtemel saldırıların ilgili kolluğa, mercie yapı-
lacak bildirim veya şikayetle önlenebileceğinden bahisle bu alandaki
savunmaları meşru saymamıştır. Yargıtay’ da verdiği çeşitli kararlar-
da saldırının halen varlığını geniş manada yorumlamak gerektiğini
belirtmiştir
24
25
.
a) Savunmaya İlişkin Şartlar
aa)
Savunmada Zorunluluk Olması
Yasal savunmanın en önemli koşulu olan savunmada zorunluluk
koşulu ile yasa başka türlü savunma imkanının olmaması durumları-
nı kabul etmektedir. Saldırıya, savunma yapılmaksızın başka şekilde
karşılık verme imkanının olduğu durumlarda artık meşru savunma-
dan söz edilemez.
26
Ancak yasa kimseyi kahramanlığa, kabadayılı-
ğa veya şerefsiz ya da alçak bir şekilde hareket etmeye zorlayamaz.
Yargıtay’ın bu gerekçeyle kaçma imkanı varken, kaçmayıp karşılık
veren kimsenin meşru savunma halinde bulunduğunu kabul ettiği
kararları vardır
27
.
24
“…Saldırı başlamadan önce savunmaya geçilmesi haklı sayılamayacağı gibi, sal-
dırı bittikten sonra savunmada bulunulması da meşru sayılamaz. Ancak, “saldı-
rının halen varlığını” geniş manada anlamak ve başlayacağı muhakkak olan ve
başladığı taktirde savunmayı olanaksız kılacak veya güç hale getirecek bir saldırı-
yı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen “tekrarından korkulan” bir saldırıyı da
henüz sona ermemiş saymak zorunludur…” YCGK, 15.04.2003, 1-83/103;
www.
kazanci.com
(Erişim Tarihi:26.04.2013).
25
“Sanığın adam öldürme eylemi hakkında yapılan incelemede, Olayın kendisine
haber verilmesi ile koşarak olay yerine gelen sanığın maktulün “hepinizi öldü-
receğim” diyerek annesi Satıa’nın başına tabanca dayamış bir halde sürükledi-
ğini ve yere çöktürdüğünü görmesi üzerine tabanca ile 1 el ateş ederek maktulü
başından vurup öldürdüğünün delillerden anlaşılmasına, mahkemece de oluşan
bu şekilde vuku bulunduğunun kabul edilmesine göre, sanığın öldürme eylemi-
ni TCK. 49/2. maddesinde öngörülen yasal savunma şartları dahilinde işlediğine
hükmolunarak “ceza tertibine yer olmadığına ve beraatine” karar verilmesi gere-
kirken maktulün o ana kadar ateş etmemiş olmasının bundan sonra da ateş etme-
yeceğinin garantisi sayılıp sanığın da bunu bilecek durumda olduğu varsayılarak
bu oluş karşısında geçerli olmayan düşünce ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü
tesisi…”Y. 1 CD. 13.02.2002, E.2001/4811, K.2002/500,
www.kazanci.com(Erişim
Tarihi:08.05.2013).
26
Şahin, s. 320.
27
“…Yasal savunmada hiçbir zaman ve hiçbir ahvalde sanığa kaçma mükellefiyeti
tahmil edilemez ve kaçarak kurtulması istenemez veya bu halin yani kaçma ola-
nağının varolup olmadığı yasal savunma saptanırken asla gözetilmez…” YCGK.
26.11.1990, 1-275/300,
www.kazanci.com; Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 546.