Background Image
Previous Page  230 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 230 / 453 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (117)

Elif AKSOY

229

çekte ise talep sayısınca dava mevcuttur. Bu dava çeşidinde ortak olan

tek husus delillerin ikâmesi ile tahkikat aşamasıdır. Dolayısıyla bu

açıdan bakıldığında usul ekonomisi ilkesinin gerçekleştirilmesine

katkıda bulunur.

135

Çünkü davalarda önemli zamanların harcandığı

dilekçelerin karşılıklı verilmesi, tebligatlar ve delillerin ikâmesi gibi

aşamalar objektif dava birleşmesi sayesinde daha kısa zamanda ger-

çekleşmektedir.

Bununla birlikte objektif dava birleşmesinde birleştirilen talepler

arasında hukukî ya da ekonomik hiçbir bağlantı aranmamaktadır. Do-

laysıyla aralarında hiçbir şekilde bağ bulunmayan talepler birleştirile-

bilmektedir. Bu durumun usul ekonomisine hizmet ettiğini söylemek

zordur. Çünkü birbirinden bağımsız talepler için ayrı ayrı zaman ile

para harcanacak ve yargılama yavaşlayacaktır. Ancak elbette yargıla-

manın daha iyi yürütülmesi için birleştirilen davalar ayrılabilir.

SONUÇ

Medenî Usul Hukukundaki dava çeşitlerinde biri olan objektif

dava birleşmesi, HUMK’ta açıkça düzenlenmemiş olmasına rağmen

uygulanmaktaydı. Bununla birlikte 6100 sayılı HMK m 110’da açıkça

düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; “

davacı, aynı davalıya karşı olan,

birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sü-

rebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi

içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin

bulunması şarttır”.

İnceleme esnasında, objektif dava birleşmesinin davacının birden

fazla aslî talep ileri sürmesi halinde söz konusu olduğu, talepler ara-

sında derecelendirme ilişkisi bulunmadığı, objektif dava birleşmesi

hususunda bahsedilen yargı çeşidinin adlî yargı içindeki ceza yargısı

ve adlî yargı ayrımı olduğu, yargılamaya hâkim iki ayrı ilkenin geçerli

olduğu durumlarda taleplerin ayrılması gerektiği, çekişmesiz yargıya

tâbi taleplerin objektif dava birleşmesine konu olamayacağı ve ıslah

yoluyla da objektif dava birleşmesinin mümkün olduğu saptanmıştır.

135

Pekcanıtez / Atalay / Özekes, 2013, s.477.