Background Image
Previous Page  63 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 63 / 421 Next Page
Page Background

İdari Yargı Mercilerince Verilen Kararlara Karşı Yapılan Bireysel Başvurularda Başvuru Süresi

62

Herhangi bir idari veya yargısal başvuru yolu öngörülmeyen baş-

vurularda, ihlalin öğrenme tarihi dikkate alınarak başvuru süresi he-

saplanacağından, bu durumda başvuru süresi kolayca hesap edilebilir.

Uygulamada genellikle başvuru konusu nihai kararın verildiği

tarih ile bu kararın taraflara tebliğ edilerek açıklandığı tarih farklı ol-

maktadır. Başvuru süresinin, başvuru konusu nihai kararın verildiği

tarih göz önünde bulundurulmak suretiyle hesaplanarak belirtilen

düzenlemenin dar bir şekilde yorumlanması, başvurucuların mahke-

meye erişim hakkını ihlal edebilir.

32

Bu nedenle, başvuru yolu öngörülen uyuşmazlıklar ile ilgili ola-

rak, başvuru yolları tüketildikten sonra başvuru yapılabileceğine iliş-

kin kanuni düzenlemenin, geniş bir şekilde yorumlanması gerektiği

düşünülmektedir.

Nitekim Anayasa Mahkemesi de konu ile ilgili olarak vermiş ol-

duğu bir kararında; bireysel başvuru süresinin, başvuru yollarının

tüketildiği tarih dikkate alınmak suretiyle hesaplanarak nihai karar

tarihinin esas alınmasının; başvurucunun ya bu kararı öğrendiği ta-

rihten itibaren otuz günlük süre geçmiş olacağından başvuru hakkı

engellenerek hiç başvuru yapamaması ya da başvuru için az bir süre

kalması nedeniyle bu hakkın kullanımının sınırlandırılması sonucu-

nu doğuracağı gerekçesine yer vermiştir.

33

Bu itibarla, kanun metninde yer verilen “

başvuru yollarının tüketil-

diği tarih

” ibaresinin geniş anlamda yorumlanması ve başvuru süre-

sinin başlangıç tarihi olarak nihai karar veya işlem tarihi değil, nihai

karar veya işlemin; başvurucu, başvurucu vekili veya kanuni temsil-

cisine tebliğ ya da ilgili kanunda öngörülen hallerde tefhim

34

veya öğ-

renme tarihinin esas alınması gerektiği düşünülmektedir.

35

32

Örneğin, başvuru konusu nihai karar olan Danıştay onama kararının verildiği ta-

rih ile kararın imzalandıktan sonra taraflara tebliğ edildiği tarihin farklı olması

durumunda, nihai kararın tüketildiği tarih başvuru süresinin başlangıcı olarak

kabul edilir ise başvurucu nihai karardan haberdar oluncaya kadar başvuru süresi

sona erebilecektir. İşte bu durum, süreaşımı nedeniyle başvurunun incelenmeme-

si şeklinde başvurucu mağduriyetine sebebiyet verecektir.

33

AYM kararı, Başvuru No:2013/2001, 16/5/2013, § 16.

34

Tefhim, verilmiş olan kararın veya hükmün, duruşmada hazır bulunan taraflara

yargıç tarafından sözle bildirilmesi olarak tanımlanmıştır. Ayrıntı için bkz Ejder

Yılmaz, (Öğrenciler İçin) Hukuk Sözlüğü, Yetkin Yayınları, Ankara 2005, s.679.

35

AYM kararı, Başvuru No:2013/363, 4/ 9/2013, § 19.