Background Image
Previous Page  60 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 60 / 421 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (118)

Sinan ÇINAR

59

Komisyonu ya da İnsan Hakları İnceleme Komisyonu gibi yargısal ol-

mayan kurumlara başvuruda bulunularak yargı yetkisi kapsamında

kalan hususların şikâyet konusu yapılmasının başvuru süresine etkisi

yoktur.

Bu tür idari kurumların bireysel başvuru konusu hak ihlalini in-

celemeye ve gerektiğinde ihlali ortadan kaldırmaya yetkili olmamala-

rı, yapılan başvurunun etkisizliğini ortaya koymaktadır.

27

Bu nedenle,

belirtilen nitelikte yapılan başvurular etkili bir başvuru yolu olarak

kabul edilmemektedir.

28

Tüketilen yolun, Mahkeme önündeki şikâyete konu olan duruma

çözüm getirme, ihlale konu hususun düzeltilmesini ve ihlalin orta-

dan kaldırılmasını sağlayabilme özelliğine sahip olması gerekmekte-

dir.

29

Bu özelliğe uygun olmayan başvuru, işlemeye başlayan başvuru

süresini durdurmaz veya kesmez. Örneğin, idari yargı mercilerinden

talep edilebilecek bir hususun, idari yargı mercileri tarafından bu

27

Hüseyin Ekinci-Ali Bahadır, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Bireysel Baş-

vuruda Altı Ay Kuralı”, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşunun 50. Yılına Arma-

ğan, Anayasa Mahkemesi Yayınları, Ankara 2012, s.349.

28

Anayasa Mahkemesi konu ile ilgili olarak bir kararında, “…Başvurucunun, Ada-

let Bakanlığına, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna ve Kamu Denetçiliği

Kurumuna konuyla ilgili ilettiği şikâyetler de bireysel başvuru incelemesinde

dikkate alınan olağan kanun yolları değildir.” gerekçesiyle başvuru yolları tüke-

tilmediği gerekçesiyle başvuruyu kabul edilemez bulmuştur. AYM kararı, Başvu-

ru No: 2013/7889, 14/3/2014; Mahkeme 31/7/2014 tarih ve 2013/9826 başvuru

numaralı kararında ise, “…anılan uyuşmazlığın çözümünde gerek Cumhuriyet

Başsavcılığı, gerekse Kamu Denetçiliği Kurumu olağan merciler olmadığından

söz konusu uyuşmazlığın çözümü açısından bu mercilere başvurunun bireysel

başvuruda dikkate alınması mümkün değildir.” gerekçesiyle yine başvuru yolları

tüketilmediği gerekçesiyle başvuruyu kabul edilemezlik yönünden reddetmiştir.

29

Anayasa Mahkemesi konu ile ilgili olarak verdiği bir kararında, “Tüketilmesi ge-

reken başvuru yollarının ulaşılabilir olmaları yanında telafi kabiliyetini haiz ve

tüketildiklerinde başvurucunun şikâyetlerini gidermede makul başarı şansı tanı-

maları gerekir. Dolayısıyla mevzuatta bu yollara yer verilmesi tek başına yeterli

olmayıp uygulamada da etkili olduklarının gösterilmesi gerekir” görüşüne yer

vermiştir. AYM kararı, Başvuru No:2012/239, 2/7/2013, § 29.

Mahkeme konu ile ilgili farklı bir kararda ise “…başvuru yollarının tüketilmesi

kuralı mutlak nitelikte olmayıp bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlen-

dirilirken her somut başvurunun kendine özgü koşullarının da göz önüne alınma-

sı zorunludur. Bu anlamda yalnızca hukuk sisteminde bir takım başvuru yolları-

nın varlığının değil, aynı zamanda bunların uygulanma şartları ile başvurucunun

kişisel koşullarının gerçekçi bir biçimde ele alınması gerekmektedir. Bu nedenle

başvurucunun başvuru yollarının tüketilmesi noktasındaki yükümlülükleri baş-

vurunun özellikleri dikkate alınarak belirlenmelidir.” ilkelerine yer vermiştir.

AYM kararı, Başvuru No:2014/4705, 29/5/2014.